| Çok şanslısın Abla. Amerika'da üniversite okuyorsun. | Open Subtitles | انتِ محظوظة أوني لأنكِ ألتحقتِ بالكلية فى امريكا |
| Hayret Abla haberin yok muydu kızının taşındığından? | Open Subtitles | منقول؟ يا بلدي، أوني. عن طريق الصدفة، كنت لا تعرف؟ |
| Abla, her sabah uyandığında görünüşü değişen biri var mıdır? | Open Subtitles | أوني ، هل يوجد أشخاص تتغير وجوههم في أن يناموا ، كل صـباح ؟ |
| Belki de Fransa'nın bir sonraki başkanı ya da Avrupa prenslerinden biri Unni'ye ilk görüşte âşık olur ve ona evlenme teklif eder. | Open Subtitles | ربما رئيس فرنسا القادم او أحد أمراء أوروبا.. قد يقع في حب أوني من النظرة الأولى ويطلب يدها للزواج.. أوني = اختي الكبرى |
| Unni'ye ilk görüşte âşık olur ve ona evlenme teklif eder. | Open Subtitles | قد رقع في حب "أوني" من النظرة الأولى ويطلب يدها للزواج.. |
| ONI fazla mesai yazmadan önce merkeze dönmek için iki saatimiz var. | Open Subtitles | لدينا فقط ساعتين للعودة للقاعدة قبل أن يقوم أوني بإحتساب الوقت الزائد |
| Abla, neden kursa gitmek için çok çaba harcıyorum biliyor musun? | Open Subtitles | أوني هل تعرفين لما أنا أعمل بجد و أذهب للمدرسة؟ |
| Abla, üzerini değiştirmelisin. | Open Subtitles | أوني . يجب ان تغيري ملابسك |
| Abla, ddukbokki* yemek istiyorum (*baharatlı pirinç keki) | Open Subtitles | أوني, اريد ان آكل دوك بو كي* (*كعك الارز الحار) |
| Özür dilerim Abla, sana yalan söyledim. | Open Subtitles | أوني " أنا آسفة ، ولكنى كذبت " |
| Senin gibi bir erkekle olsa da Mo Ne ve Tae Ra Abla gibi yaşamak istemiştim. | Open Subtitles | حتى إذا كان مع رجل مثلك " أردت العيش بشكل رائع مثل ( مو ني ) و ( تاي را ) " أوني |
| Mo Ne, Tae Seong, Tae Ra Abla, hepsi bir plânın parçası... | Open Subtitles | " مو ني ) ، ( تاي سونغ ) ، وتاي را ) " أوني ) جميعهم جزء من المخطط |
| Bana Abla demiyor. | Open Subtitles | مازالت لا تدعوني بـ أوني |
| Seo Hyun Unni sayesinde, sanırım seni özgür bırakabileceğim. | Open Subtitles | بفضل أوني هيون سو ، اعتقد انني سوف تكون قادرة على السماح له بالذهاب. |
| Unni bu konuda kayıtsız görünüyorsun ama gayet ilgilisin. | Open Subtitles | أوني تبدو باردة جداً ولكنكِ مازلتي تهتمين |
| Yahnideki tüm salatalıklar Hui Ju Unni için. | Open Subtitles | جميع الخيار في حساء فول الصويا لـ هي جو أوني |
| Bir ruh olduğumu kabul edersek Unni oldukça rahatsın. | Open Subtitles | على الرغم من أنني شبحًا، يبدو بأن أوني لا تمانع ذلك، |
| Böyle bir insanı kaybetmek Unni'yi böyle bir yaşama sürüklemiş. | Open Subtitles | لقد خسرتي شخصًا هكذا لهذا أوني تعيش هكذا |
| Unni ile birlikte yaşarken en çok yapmak istediğim şey ona yemek pişirmekti. | Open Subtitles | ،العيش مع أوني هنا أكبر شيء كنت أريد أن أفعله من أجلك. هو طهي وجبة لك |
| ONI için dışarı bakar ONI. Bunu biliyorsun, bunu biliyorum. | Open Subtitles | "أوني" ينتبه لـ "أوني" أنت تعرفٌ ذلك, وأنا اعرفَ ذلك |
| ONI askerlerini alacaktı, ve ben de çözümümü. | Open Subtitles | أوني ، ستحصل على جنودها و أنا سوف أحصل على حلي |
| Cam'in bulduğu doku, "Uni"...yani deniz kestanesi. | Open Subtitles | النسيج الذي عثرت عليه (كام (إنه (أوني قنفذ البحر |
| Evet, Min Sook ablan. | Open Subtitles | نعم، معكِ مين سوك أوني. |
| Oninin kılıcının değdiği herkes. | Open Subtitles | كل شخص لمسه سيف الـ"أوني" سيموت. |
| Seni küçük cadı. Bir ablaya "o" denir mi hiç? | Open Subtitles | أيتها الحمقاء، تدعين أوني بـ " هى؟" |
| Sekreter Hyun ablayı fazla bekletirsem bana kızar. | Open Subtitles | سكرتيرتي هيون أوني لو تركتها تنتظر كثيراً ستغضب مني. |