"أو اثنتان" - Translation from Arabic to Turkish

    • ya da iki
        
    • bir-iki
        
    • veya iki
        
    • Bir iki
        
    • belki iki
        
    • ya da ikisi
        
    Bir ya da iki dakika yalnız kalmaya ihtiyacım var çocuklar. Open Subtitles احتاج الى دقيقة أو اثنتان منفردا يا أولاد
    Bir ya da iki dakika yalnız kalmaya ihtiyacım var, çocuklar. Open Subtitles احتاج الى دقيقة أو اثنتان منفردا يا أولاد
    İstatistiksel olarak, dağılımda, bir ya da iki banknotun bir yerde çıkması normaldir, Yakınlarda bir mekanda, bir kişinin yedi tane kullanması... Bu, sıradışı bir şey. Open Subtitles إحصائياً، عملة أو اثنتان تتناسب مع نمط الانتشار فكون أحدهم معه سبعة، ويصرفها في المحلات المجاورة
    Pekala, eğer hikayelerden etkileniyorlarsa onlara Aku'nun, kalplerine bir kahraman olarak döndüğü bir-iki hikayem olacak. Open Subtitles حسناَ، أذا استجابوا للقصص لدي حكاية أو اثنتان ستحول آكو إلي بطل يأسر قلوبهم الصغيرة
    Çamaşırını yıkatmak mı istiyorsun, iki tek ver, birisinin işini bitirtmek mi istiyorsun, bir veya iki karton, kim olduğuna bağlı. Open Subtitles إن أردت أحداً ليقوم بغسيلك، سيكلفك بضع سجائر إن أردت قتل أحدهم، سيُكلفك علبة أو اثنتان هذا يعتمد على من يكون ذلك الشخص
    Bir iki dakika ödünç alabilir miyim? Open Subtitles هل تمانعين أن أقترضها لدقيقة أو اثنتان ؟
    Çocuklar, her insanın hayatı boyunca bir ya da iki kez hayatını sonsuza kadar değiştirecek önemli ve delice bir karar verdiği olmuştur. Open Subtitles يا أولاد ، الكُل لديه لحظة أو اثنتان اتخذ بها قرار كبير غيّر حياته للأبد
    Ama tabi burada bir ya da iki problemimiz var. Open Subtitles لكن مُجدّداً ، يوجد هُناك مُشكلة أو اثنتان
    Eskiden senede bir ya da iki kez olurdu bu. Open Subtitles أتعلم، كان هذا يحدث مرة أو اثنتان بالعام
    Bir ya da iki yumruk yersen gözlerin tamaman kapanır. Open Subtitles عينك يمكنها تلقي ضربة أو اثنتان قبل أن تفقدها
    Bundan daha iyisini yapabilirim doktor. Bir ya da iki kez benden iyisini yaptın. Open Subtitles ،ويمنكنني القيام بأفضل من ذلك أيها الطبيب لقد ساعدتني مرة أو اثنتان
    Eskiden senede bir ya da iki kez olurdu bu. Open Subtitles أتعلم، كان هذا يحدث مرة أو اثنتان بالعام
    Beni daha önce bir ya da iki kez görmüşsünüzdür. Open Subtitles لقد رأيتيني مرة أو اثنتان من قبل
    Bir ya da iki huzursuz gece geçirebilirdi ama... Open Subtitles لكانت ستمر بليلة مزعجة أو اثنتان, لكن...
    Sırf sana bakarak bir-iki eskiz çizmeyi bile öğrendim. Open Subtitles بالنظر أليك, حتى أنا قد تعلمت أن أرسم لوحة أو اثنتان.
    bir-iki seğirme, iş tamam. Open Subtitles اختلاجة أو اثنتان و ينتهي الأمر
    Burada bir-iki bomba patlatsanız kimsenin ruhu bile duymaz. Open Subtitles يمكنكَ أن تلقي هنا قنبلةً أو اثنتان و لن يعلم أحد عن ذلك!
    Bir veya iki puan kaybetmeleri gerçek bir ceza değil. Open Subtitles فخسارة نقطة أو اثنتان ليس عقاباً حقيقياً
    Her seferinde bir veya iki aile olarak, yalnız ve kimsenin bizi göremeyeceği bir şekilde, askerlerimizin bizi koruyamayacağı bir şekilde gitmemizi istiyorlar. Open Subtitles عائلة أو اثنتان في كل مرة، في الخارج بمفردهم حيث لا يراهم أحد حيث يعجز صناديدنا عن حمايتنا.
    Örneğin, her öğrencinin altı puanı olduğunu varsayalım ve işledikleri kabahatlere bağlı olarak bir veya iki puan düşülebilir. Open Subtitles سيكون لدى الطلاب, على سبيل المثال... ستة نقط للفرد ثم, إعتماداً على السلوك سيخسرون نقطة أو اثنتان
    Belki gitmişken Bir iki bira içerim, biraz bilardo oynarım. Open Subtitles ربما أشرب بيرة أو اثنتان وألعب البلياردو
    Şimdi ise bir kadına ihtiyaç duyuyorum ya da belki iki. Open Subtitles والآن أنا بحاجة إلى امرأة أو اثنتان ربما
    Belki biri ya da ikisi, Paris ya da Londra'daki gibi. Open Subtitles ربما واحدة أو اثنتان مثلما في (باريس) أو (لندن).

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more