| Geri kalan günlerini, gerçek aşkınla görkemli bir romantizm içinde geçirmen gerekiyordu. | Open Subtitles | كان من المفترض أن تقضي أيامكِ في بهجة رومانسية مع حبكِ الحقيقي |
| günlerini balık temizlemekle geçirince deniz hayatı hakkında birkaç şey öğreniyorsun. | Open Subtitles | .. عندما تقضين أيامكِ في تنظيف الأسماك فقد تتعلمين بضعة أشياء عن الحياة البحرية |
| Sana verseydim, yine de kel ve güçsüz olurdun üstüne bir de son günlerini sonsuza dek tekrar tekrar yaşardın. | Open Subtitles | لو أعطيتها لكِ ستبقين صلعاء وضعيفة وتعيشين أيامكِ الأخيرة المرة تلو الأخرى إلى الأبد. |
| Sen doğum gününü herkesin yılın en sevdiği günü ilan etmiştin. | Open Subtitles | لقد قلتِ قبلاً أنّ يوم عيد ميلادكِ هو أسعد أيامكِ في السنة. |
| Muhafız, en iyi gününde bile, anca saçımı dağıtabilirsin, ve sen zaten en iyi gününü çoktan yaşadın. | Open Subtitles | أيّتها الحارِسة، في أسعد أيّامكِ، قد تتمكنين مِن العَبث بشعري، وقَد حظيت بالفعلِ على أسعدِ أيامكِ. |
| Karanlık günlerini aydınlatan şair bu mu? | Open Subtitles | هذا هو الشاعر الذي أضاء أيامكِ المظلمة |
| Belki part-time bir iş günlerini geçirir. | Open Subtitles | ربما وظيفة جزئية سشتغل أيامكِ |
| Sadece gününü aydınlatacak küçük bir şey. | Open Subtitles | شيئاً ليضيء أيامكِ |