| Hayır, ama karımı ve çocuklarımı uyandırdın, sik kafalı. | Open Subtitles | كلا، لكنك أيقظت زوجتي وأبنائي يا مغفّل |
| Ben de çoktandır ölmüş olan sevme isteğini tekrar uyandırdın. | Open Subtitles | لقد أيقظت الحب في من جديد ... ذلك الحب اللذي قتلته من نفسي منذ زمن طويل |
| Luke'u uyandırdım. Evin her yanında onu aradık... bahçeye kadar çıktık. | Open Subtitles | أيقظت لوك ذهبنا نبحث عنه في جميع أنحاء البيت |
| Öyle korkmuştum ki, annemleri uyandırdım ama rüya gördüğümü, uyumamı söylediler. | Open Subtitles | أنا كنت خائف جدا أيقظت أبواي لكنّهم قالوا أنه مجرد حلم وطلبوا مني العودة إلى السرير |
| 1954'te bir nükleer denizaltı ilk kez okyanusun derinliklerine ulaştığında... ..bir şeyi uyandırdı. | Open Subtitles | بالمرة الأولى التي تصل بها غواصة نووية إلى الأعماق السفلية أيقظت شيئًا ما |
| Daha sonra, bir bahaneyle, Vicki, Kevin'i uyandırdı. | Open Subtitles | بعد ذلك وبعذر كاذب فيكي أيقظت كيفين كيفين مرحبا |
| Ben küçük kardeşlerimi kaldırdım ve onları diz çöktürerek dua ettirdim. | Open Subtitles | أيقظت أخوتي وأخواتي الصغار... وجعلتهم يركعون للصلاة |
| Bir yerlerde eğer onlardan birini uyandırırsan seni öldürebileceğini duydum. | Open Subtitles | سمعت بأنه لو أيقظت أحدهم هذا سيقتله |
| Büyük ve korkunç devi uyandırdın. Ne ile beslendiğini bilir misin? | Open Subtitles | أنت أيقظت للتو وحش "ييتي" البغيض العملاق وهل تعلم على ماذا يتغذّى؟ |
| Gördün mü, ufaklığı uyandırdın. | Open Subtitles | الآن أترى،أنت أيقظت الطفل الصغير |
| Bebeği uyandırdın! | Open Subtitles | لقد أيقظت الطفل |
| Kurbağamı uyandırdın, amcık ağızlı. | Open Subtitles | لقد أيقظت ضفدعي يا جبان |
| Galiba beş, beş buçuk gibi uyandım ve herkesi uyandırdım. | Open Subtitles | استيقظت في ال 5 أو ال5: 30 و أيقظت الجميع كل الفريق |
| Mark'ı uyandırdım ve Dava Vekili'yle olan görüşmesine götürdüm. | Open Subtitles | أيقظت مارك ، و أخذته إلى المُقابلة النائب العام للولايات المُتحدة. |
| Geç saatte aradığım için kusura bakma. Bebeği uyandırdım mı? | Open Subtitles | آسفة لاتصـالي بهذا الوقت المتأخر هـل أيقظت الصغيـر ؟ |
| Saatleri öğrenmesine yardımcı olacağını düşünmüştüm ve şimdi uyuyan canavarı uyandırdım. | Open Subtitles | ظننت أنه سيساعده في معرفة الوقت والآن أنا أيقظت وحشا |
| Yeni HIV ilaçları bir şeye neden oldu ve onu derin uykusundan uyandırdı. | Open Subtitles | أدوية نقص المناعة الجديدة أيقظت جهازه المناعي |
| Yeni HIV ilaçları bir şeye neden oldu ve onu derin uykusundan uyandırdı. | Open Subtitles | أدوية نقص المناعة الجديدة أيقظت جهازه المناعي |
| Bu yüzden Devi kaldırdım. | Open Subtitles | لهذا السبب أيقظت العملاق |
| Eğer birini uyandırırsan, hepsini uyandırırsın. | Open Subtitles | إن أيقظت أحدهم، فسيستيقظ البقية |
| Gecenin üçünde helikopterle gelip Skylar'i uyandiran kimdi? | Open Subtitles | حين طرت لهنا في الثالثة صباحاً على المروحية السخيفة و أيقظت سكايلر |
| Ama bu ona deney yapan kişileri de harekete geçirdi. | Open Subtitles | لكن أيضًا أيقظت المجموعة" ".التي أجرت تجارب عليه |