| Başkentte olup günün bu saatinde Beni nerede bulacağını bilen tek kişi var. | Open Subtitles | هناك شـخص واحد في واشـنطن يعرف أين يجدني في هذا الوقت |
| Burada olduğum sürece Beni nerede bulacağını biliyor. | Open Subtitles | وطالما أنا هنا سيعلم دائماً أين يجدني |
| Red John beni istiyorsa, Beni nerede bulacağını biliyor. | Open Subtitles | إذا كان يريدني، فإنّه يعرف أين يجدني |
| Fikrini değiştirirse Beni nerede bulacağını söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرتة أين يجدني ؛ لذا |
| Beni nerede bulacağını biliyor. | Open Subtitles | إنه يعرف أين يجدني |
| Biri Beni nerede bulacağını biliyordu. | Open Subtitles | حسناً، أحدهم علمَ أين يجدني. |
| Beni nerede bulacağını bilir o. | Open Subtitles | أنه يعلم أين يجدني. |
| Beni nerede bulacağını biliyor. | Open Subtitles | يعرف أين يجدني |