| Kral Süleyman, bu adamların anlaşabilmeleri için sana ihtiyaçları var. | Open Subtitles | أيها الملك سليمان، هذان الرجلان يريدان منّك فظ النزاع بينهما |
| Yüce Kral, dostluğunuza sığınarak bir ricam olacak. | Open Subtitles | أيها الملك العظيم سألتمس منك معروفا واحدا من أجل صداقتنا |
| Yüce Kral, dostluğunuza sığınarak bir ricam olacak. | Open Subtitles | أيها الملك العظيم سألتمس منك معروفا واحدا من أجل صداقتنا |
| Âşık ya da ahmak görünmek arasında bir tercih bu Lordum. | Open Subtitles | إنه خيار، أيها الملك بأن تبدو مريض بالحب أو أحمق |
| Hayatta olmalı Lordum. Ne sebeple onu öldürmeleri gereksin ki? | Open Subtitles | لا بد أنها علي قيد الحياة، أيها الملك لماذا قد يقتلونها؟ |
| Size katılmama izin verme sebebiniz bu olabilir Lordum ama kalmama izin vermeniz için size sebep sunacağım. | Open Subtitles | هذا قد يكون السبب الذي ستسمح لي بالإنضمام إليك، أيها الملك ولكنني سأمنحك سبباً لتدعني أبقي |
| Majesteleri o zaman, güzel bir ifade takının ya da birazcık gülümseyin. | Open Subtitles | إذاً قم بإظهار ملامح وجهك اللطيفة أيها الملك أو ابتسم قليلاً. |
| Kalkan duvarı, Lord - Sadece sipariş verebilirsiniz. | Open Subtitles | فلتصنع جداراً، أيها الملك أنت فقط يمكنك إعطاء الأمر |
| Ben Fransızım! Bu çirkin aksanımı neye borçuyum sanıyorsun aptal Kral? | Open Subtitles | أَنا فرنسى , لماذا تعتقد أنّنى عندى تلك اللهجة الشنيعة ، أيها الملك السخيف ؟ |
| Kral, kaçmaya yeltenme, kuşlar etrafını sardı! | Open Subtitles | أيها الملك لا تحاول الهرب الطيور تحاصر المكان |
| Buyurun, Kral. Bunların bir tadına bakın. | Open Subtitles | هاك, أيها الملك جرّب الرقائق بلحم الخنزير |
| Merhamet edin yüce Kral ve insanlarınızın saygısını kazanın. | Open Subtitles | أظهر الرحمة أيها الملك العظيم و نال إحترام شعبك. |
| Önceden haber verildi ve seni buldum, cesur Kral Arthur. | Open Subtitles | إذا هذه هى النبوءة وأخيرا عثرت عليك أيها الملك اّرثر الشجاع |
| Önceden haber verildi ve seni buldum, cesur Kral Arthur. | Open Subtitles | إذا هذه هى النبوءة وأخيرا عثرت عليك أيها الملك اّرثر الشجاع |
| Kısa süre önce Aziz Kral cehalet içinde yaşayan bir toplumduk. | Open Subtitles | من فترة ليست بعيدة ، أيها الملك العزيز ، كنا أناس نعيش في جاهلية |
| Affedin Lordum fakat tek şansımızın Uhtred olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | أعذرني، أيها الملك ولكنني أعتقد أنه خيارك الوحيد |
| Alışkanlığınız böyle Lordum. Sizi bekliyordum. | Open Subtitles | كما هي عادتك، أيها الملك لقد كنت في إنتظارك |
| Lordum etrafınıza bakın ve yapılan fedakârlığı görün. | Open Subtitles | أيها الملك أنظر حولك فلتري التضحية التي حدثت |
| Ben de bunu söylüyorum Lordum. Cennette yeterince ödül olacak. | Open Subtitles | هذا ما أقوله، أيها الملك سيكون هناك مكافأة كافية في النعيم |
| Bence yatağınıza ve yastığınıza ihtiyacınız var Lordum. | Open Subtitles | أعتقد أنك بحاجة لفراشك، أيها الملك والمخدة |
| Sizi ve diğerlerinden iki kişiyi kaleye götürmek için buradayım Lordum. | Open Subtitles | أنا هنا لأصحبك إلي الحصن، أيها الملك أنت والإثنين الآخرين |
| Majesteleri, sarayda dolaşan bir çok dedikodu var. | Open Subtitles | لقد كانت هناك العديد من الشائعات في القصر أيها الملك. |
| Tanrılar bazen sinir bozucu olabiliyor Lord Cotys. | Open Subtitles | من الممكن أن لا تكون الآلهه صائبة أحياناً، أيها الملك (كويتس). |