"أيّ فرصة" - Translation from Arabic to Turkish

• ihtimali var
• mümkün mü
• şansı var

O hazırladığı içeceğe veya yaptığı keklere Minnie'nin zararlı bir şeyler koymuş olma ihtimali var mıdır?
هل هناك أيّ فرصة مطلقاً ان رُبَّمَا ميني وَضعَت شيء ضارّ في تلك المشروباتِ أَو في أولئك الكعك الصَغير؟

Peki bütün bunların yılbaşından önce mağazalara düşme ihtimali var mı?
أيّ فرصة لتَضربُ المخازنَ قبل عيد الميلادِ؟

Odayı kredi kartıyla ödemiş olma ihtimali var mı?
أيّ فرصة أنّها دفعت ثمن الغرفة ببطاقة إئتمانيّة؟

Bebe, acaba o kişinin sen olmaması mümkün mü?
بيب، هَلْ هناك أيّ فرصة هي كَانتْ لَيسَ أنت؟

Senin ofisinde olması mümkün mü?
أيّ فرصة هي يُمكنُ أَنْ تَكُونَ في مكتبِكِ؟

Sence o gece olan herhangi bir şeyi hatırlama şansı var mı? Olabilir.
أتعتقد أنّ هناك أيّ فرصة أنّه سيتذكّر أيّ شيءٍ من تلك الليلة؟

Bir kaza olma şansı var mı?
أيّ فرصة هي هَلْ كَانتْ حادث؟

Peki, bunun yakın bir zamanda olma ihtimali var mı?
حسناً, هل هناك أيّ فرصة للتحقيق معه قريباً؟

Dostluğumuzun sona erme ihtimali var mı?
هل هناك أيّ فرصة قد ننتهي بها أصدقاء؟

Benimle bir seyler içmek istemenizin bir ihtimali var mi?
أهناك أيّ فرصة كي تحتسيا معي شراباً؟

Onların öldürmüş olma ihtimali var mı?
أيّ فرصة هم أليس كذلك؟

Sana dikkatli olmanı söylememin senin de "her şeyden önce güvenlik" demenin hiç ihtimali var mı?
هل هناك أيّ فرصة ... بأنّأقوللكِ توخي الحذر، ثم يمكنك القول السلامة أولا"؟"

Selam, Tom. Maktulümüzün hiç hamile olma ihtimali var mı?
(توم)، هل هناك أيّ فرصة أن ضحيّتنا حامل؟

Rosto olma ihtimali var mı?
أيّ فرصة التي هَلْ a شواء؟

Bir bardak su almam mümkün mü acaba?
أيّ فرصة للحصول على كأس من الماء؟

Kar Kralı'nın doğruluk yolunu seçip günahları için af diliyor olması mümkün mü?
أيّ فرصة أن "ملك الثلج" تاجر في عهده الإجرامي لطريق الصواب؟

Hiç kazanma şansı var mıydı?
هل كان لديه أيّ فرصة للفوز؟

Kim olduğunu bulma şansı var mı?
أيّ فرصة للحصول على هوية له؟