| Bana bir şey olursa 2. Bölük yoluna devam edebilir. | Open Subtitles | أي شيء يحدث لي يجب على الماس الثانية أن تمضي |
| Bilin diye söylüyorum, eğer bana bir şey olursa, herhangi bir şey, yüzüğüm onun başını kesecek. | Open Subtitles | فقط لكي تعرف، إذا كان أي شيء يحدث لي، أي شيء على الإطلاق، لن يرن قطع رأس له. |
| Bu arabaya bir şey olursa evinize gelir ve tüm oyuncaklarınızı alırım. | Open Subtitles | أي شيء يحدث لهذا المحرك وجئت على بيوتكم وختم على كل ما تبذلونه من اللعب ، وحصلت على ذلك؟ |
| Dedim ki: "Tanrım, lütfen ona bir şey olmasına izin verme. | Open Subtitles | لقد قلت : أرجوك يإلهي، إلهي العزيز لا تدع أي شيء يحدث لها |
| Sana bir şey olmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أدعك تتعرّضين للأذى أو أدع أي شيء يحدث لك |
| Benden nefret edebilirsin ama bana inanmalısın onun Başına bir şey gelmesine izin vermem. | Open Subtitles | أنتي تستطيعين كرهي ولكن يجب أن تصدقيني أن لن أترك أي شيء يحدث لها |
| Kardeşime bir şey olursa, seni silahsız bile öldürürüm. | Open Subtitles | أي شيء يحدث لأخي لن أحتاج الى هذا السلاح لكي أقتلك |
| Aşağıda bana bir şey olursa anneme onu sevdiğimi söylemeyi unutma. | Open Subtitles | أي شيء يحدث لي هناك، تأكد من أن تقول أمك أنا أحبها. |
| Açıklığa kavuşturayım kızıma bir şey olursa seni öldürürüm. | Open Subtitles | حتى مجرد أن يكون واضحا، أي شيء يحدث لابنتي، سأقوم بقتلك. |
| Şu feragatları imzalayın eğer size bir şey olursa tamamen sizin suçunuz olduğu yazıyor. | Open Subtitles | وقعوا هذه الاوراق التي تقول أي شيء يحدث لكم إنه حتماً خطائكم |
| İleride bir şey olursa da, yanındayım. | Open Subtitles | وإذا كان أي شيء يحدث في المستقبل، أنا هنا من أجلك. |
| Bana bir şey olursa oğlunu beyninde bir kurşunla göreceksin. | Open Subtitles | أي شيء يحدث لي والصورة التالية التي ستراها رصاصة في رأس لوكي |
| Çünkü sana bir şey olursa Flint'in öleceğini biliyorlar. | Open Subtitles | لأنهم يعلمون بأن أي شيء يحدث لك, فلينت سيموت. |
| Senin için ölürüm, Donnie. bir şey olursa, sorumlu benim. | Open Subtitles | (أموت معك ، (دوني أي شيء يحدث ، أنا المسؤول |
| - Uyar. Bana bir şey olmasına izin vermeyeceğini söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلتِ من قبل بأنّكِ لن تدعي أي . شيء يحدث لي |
| Değerli kuşlarınıza bir şey olmasına izin vermezdiniz, değil mi? | Open Subtitles | أنت لن تدع أي شيء يحدث للطيور الخاصة بك الثمينة، هل؟ هذا هو سخيف. |
| Rahatla kardeşim, sahip olduğum tek şey sensin, sana bir şey olmasına izin vermem. | Open Subtitles | الاسترخاء، شقيق. كنت كل ما حصلت. أنا لن تدع أي شيء يحدث لك. |
| Ona bir şey olmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لا وشك أن تدع أي شيء يحدث لها. صدقنى. |
| Ted bir şey olmasına izin vermeyecek, tamam mı? | Open Subtitles | لن يدع تيد أي شيء يحدث ، اتفقنا ؟ |
| Seni babana götüreceğim. Başına bir şey gelmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | سوف أخذك الى أبيك لن أدع أي شيء يحدث لك |
| Menajerin olarak, yükselen kariyerine bir şey olmasını hiç istemem. | Open Subtitles | هذه وسيلتك، أنا أكره أي شيء يحدث لمهنتك |
| hiçbir şey olmasına müsaade etmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أدع أي شيء يحدث. |