| * Her şeyin olabileceğini, her şey mümkün * | Open Subtitles | * أي شيء يمكن أن يحصل، أي شيء يمكن * |
| * Her şeyin olabileceğini, her şey mümkün * | Open Subtitles | * أي شيء يمكن أن يحصل، أي شيء يمكن * |
| * Her şeyin olabileceğini, her şey mümkün * | Open Subtitles | * أي شيء يمكن أن يحصل، أي شيء يمكن * |
| Sesimi çaldılar ve onun sonrasında söylediğim Hiçbir şeyin önemi olabileceğini inanmaya cesaret etmedim. | TED | سرقوا صوتي، وفي مابعد، لم أكن أجرؤ على الاعتقاد أن أي شيء يمكن أن أقوله سيكون مهماً |
| Hiçbir şeyin bu kadar can yakacağını düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أتخيل أن أي شيء يمكن أن يسبب ألماً بهذا القدر |
| Sağlığını tehdit edebilecek her türlü şeyi bilmeliyiz. | Open Subtitles | أي شيء يمكن أن يهدد صحتكِ |
| Sağlığını tehdit edebilecek her türlü şeyi bilmeliyiz. | Open Subtitles | أي شيء يمكن أن يهدد صحتكِ |
| İp ucu olabilecek herhangi bir şey arıyoruz. | Open Subtitles | إننا نبحث عن أي شيء يمكن أن يكون مفتاحاً |
| * Her şeyin olabileceğini * | Open Subtitles | * أن أي شيء يمكن أن يحصل * |
| * Her şeyin olabileceğini * | Open Subtitles | * أن أي شيء يمكن أن يحصل * |
| * Her şeyin olabileceğini * | Open Subtitles | * أن أي شيء يمكن أن يحصل * |
| Hiçbir şeyin olmadığı bu tip durumlarda... nadirende olsa çocuklar kendilerini buraya teslim ederler. | Open Subtitles | ومن النادر للأطفال ليتم تسليمها إلى... أنفسهم ولكن في هذا النوع من الصراع أي شيء يمكن أن يحدث. |
| Burada bize yardımcı olabilecek herhangi bir şey? | Open Subtitles | أي شيء يمكن أن مساعدتنا على الخروج هنا؟ |