| O parçanın sahibi olan kişiyi bulmamızın bir yolu var mı? | Open Subtitles | أهناك أي وسيلة تمكننا من ايجاد الشخص الذي يملك تلك القطعة؟ |
| Yakın zamana kadar yıldızların ne kadar uzak olduğunu bilmenin bir yolu yoktu. | Open Subtitles | حتى وقت قريب، لم يكن هناك أي وسيلة لمعرفة كم هي بعيدة النجوم. |
| Sanırım artık işlerin daha iyi olma şansı var ve birlikte çalışabilmemizin bir yolu varsa, o hakkı kullanmak istiyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن الأمور لديها فرصة اان تصبح أفضل الآن، وإذا كان هناك أي وسيلة يمكننا أن نعمل معا، أريد ذلك. |
| Ne yazık ki, burada bulduğumuz her şeyi incelemek için yeterli zamanımız yoktu bu yüzden ne aldıklarını bilmenin hiçbir yolu yok. | Open Subtitles | لسوء الحظ لم يكن لدينا ما يكفي من الوقت للتعرف على كل شئ وجدناه هنا و لذلك لا توجد أي وسيلة لمعرفة ما أخذوا بالضبط |
| Bunu haberlerden saklamanın hiçbir yolu yok. | Open Subtitles | لاتوجد أي وسيلة لإبعاد هذا الشيئ من الأخبار |
| Hedeflediğimiz rakamlara ulaşmanın başka yolu yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك أي وسيلة أخرى لتحقيق هذه الأرقام المستهدفة لقد كنت تماما على علم بذلك |
| - Bir kez bile. - Uçak, otobüs? herhangi bir toplu taşıma? | Open Subtitles | ـ ولا مرة ـ طائرات، حافلات، أي وسيلة مواصلات؟ |
| Bu şekilde anlık geri bildirim almanın başka bir yolu olduğunu düşünmüyorum. | TED | لا أعتقد أن هناك أي وسيلة أخرى للحصول على ردود فعل فورية على هذا النحو. |
| Dışarı çıkabilmemin başka bir yolu yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك دعما،و لم يكن هناك أي وسيلة لكي أخرج |
| Diğer bölmelerin açılıp açılmadığını öğrenmenin bir yolu var mı? | Open Subtitles | هل هناك أي وسيلة لتحديد ما إذا كانت أي من السنفات الأخرى تعرضت للخطر؟ |
| Sence geri dönmenin bir yolu yok mu? | Open Subtitles | ألا تظنون أن هناك أي وسيلة يمكننا بها العودة؟ |
| Karımı aramamın herhangi bir yolu var mı? | Open Subtitles | أهناك أي وسيلة أستطيع بها الاتصال بزوجتي؟ |
| Sence Danny'yi bu işten vazgeçirmeye ikna etmenin bir yolu var mıdır? | Open Subtitles | هل تعتقد أن هناك أي وسيلة لاقناع داني بالتراجع؟ |
| Ona ulaşmanın hiçbir yolu yok mu? | Open Subtitles | ليس لديك أي وسيلة للوصول إليه؟ |
| Demek istediğim, geceye burada kalmanın hiçbir yolu yok mu? | Open Subtitles | أعني، هل هناك أي وسيلة... تمكنك من البقاء الليلة؟ |
| Hayatta kalmasının hiçbir yolu yoktu. | Open Subtitles | هناك نبسب؛ s أي وسيلة كان يمكن أن يكون على قيد الحياة. |
| Jake Vascer'ın çocuk kaçırıldığında nerede olduğunu kanıtlaması için hiçbir yolu yok. | Open Subtitles | و لم يجد (جيك فاسر) أي وسيلة يثبت فيها أين كان عندما إختفى الطفل |
| Bunu anlamanın başka yolu var mıdır ki? | Open Subtitles | هل هناك أي وسيلة لتمييزهم يا ترى؟ |
| başka yolu yok. | Open Subtitles | ليس هناك أي وسيلة أخرى. |