"أي وقتٍ مضى" - Translation from Arabic to Turkish

• her zamankinden
• hiç olmadığı kadar

Artık her zamankinden daha çok güç ağımızın bir parçası oldu.
إنها حاليًا جزءاً من شبكتنا للطاقة أكثر من أي وقتٍ مضى.

Beni izole etti ve her zamankinden daha yalnız hissetmeme yol açtı.
حيثُ قام شريكي بعَزلي، وتركني أشعر بالوحدة أكثر من أي وقتٍ مضى.

Bireyler, gruplar, şirketler ve hatta hükûmetler yani her birimiz insanlık tarihinde her zamankinden daha fazla bir şekilde değişimle uğraşmaya zorlanıyoruz.
كل واحدٍ منا، كأفرادٍ، ومجموعاتٍ، وشركاتٍ، وحتى حكوماتٍ يجري إجبارُنا على الاشتباك مع تغيير أكبر من أي وقتٍ مضى في تاريخ البشرية.

Babam her zamankinden daha fazla etraftaymış gibi hissediyorum.
يجعلني أشعرُ وكأن والدي لا يزالُ حولي أكثر من أي وقتٍ مضى

Galaksideki ve daha ötesindeki uzak güneşleri daha önce hiç olmadığı kadar uzayın derinliklerini görmemizi sağlayan araçlar inşa ediyoruz.
التي تسمح لنا أن نحدِّق في الفضاء، أعمق من أي وقتٍ مضى ونرى الشموس البعيدة بعيداً هناك داخل المجرة، وما بعدها

Seni kızdırmak istemedim. Yardımına her zamankinden çok ihtiyacım var.
كلا، لم أقصد مضايقتك، أرجوكِ، أحتاج إلى مساعدتك أكثر من أي وقتٍ مضى

Garip olan şu ki; 6 kişiyi öldürdüğü için idam edildikten sonra bile her zamankinden daha da ünlü.
السخرية هي, حتى بعد أن أُعدِم لقتلهِ ستة أشخاص, فإنّه أكثر شعبية من أي وقتٍ مضى

İşte oradaydı hem de her zamankinden daha neşeliydi.
'ولكنها هاهي هناك ، أكثر لعبًا ومرحًا من أي وقتٍ مضى'

Ve seni sevgilim, her şeyden ve her zamankinden çok seviyorum.
وأنتَ، يا حبيبي .. سأحبك أكثر من أي شيء، وأكثر من أي وقتٍ مضى

Geçen ay her zamankinden daha fazla satış yaptım.
لقد جلبت مبيعات أكثر من أي وقتٍ مضى الشهر الماضي.

Şimdi her zamankinden daha çok birbirimizi kollamamız gerekiyor.
الآن أكثر من أي وقتٍ مضى بحاجة بأن نحمي بعضنا البعض

Korkunç kayıplarımıza rağmen kayıplarımıza rağmen her zamankinden daha güçlü olacağız.
بالرغم من خسائرنا الفظيعة، بالرغم من خسائرنا، سنكون أقوى من أي وقتٍ مضى.

Dünyanın çölleri daha da büyüyor, ısınıyor ve kuruyor ve bu süreç her zamankinden daha hızlı ilerliyor.
إنَّ صحاري العالم تُصبِح أكبر و أسخن و أجف و هيَ تتحول بوتيرة أسرع .من أي وقتٍ مضى

Bugün her zamankinden çok daha hoş görünüyorsun.
تبدين أكثر جمالاً اليوم من أي وقتٍ مضى

Bu köpekler her zamankinden çok sinirlendiler.
الحُقراء مزعوجين أكثرَ من أي وقتٍ مضى

Sana ihtiyacı var. her zamankinden daha fazla.
إنه يحتاجك الآن أكثر من أي وقتٍ مضى

En çok sizin kârınıza olacaktı ve şu an karşımda sağlıklı ve her zamankinden daha çok para ve insan gücüne sahip bir şekilde duruyorsunuz.
و إنظر هاأنتَذا تجلسسليمًامُعافا... مع المزيد من المال و الأيدي العاملة أكثر من أي وقتٍ مضى أرأيت ؟

Chuck ve Blair arkamdayken her zamankinden daha güçlüyüm.
حسنٌ, بكون (بلير) و(تشاك) يدينان لي، أنا الآن أقوى من أي وقتٍ مضى.

Aya her zaman kendi oyununu oynayacaktır tıpkı şehirdeki diğer herkes gibi ama şimdi her zamankinden daha çok birlik olmamız gerek.
(آيا) ستلعب ألاعيبها دومًا كبقيّة قاطني هذه المدينة لكننا بحاجة للتكاتف سويًّا أكثر من أي وقتٍ مضى.

Onu daha yeni geri getirdik ama şimdi hiç olmadığı kadar uzakta.
ما أقصده أننا قمنا بإستعادته و لكنه بعيدٌ عنا أكثر من أي وقتٍ مضى.