"أَبقي" - Translation from Arabic to Turkish

• tutuyorum
• saklıyorum
• bende kalıyor

Son günlerde kendimi rafta tutuyorum.
أَعْني، أنا أَبقي نفسي على الرفِّ مؤخراً.

Evet, böcek ilaçlarını kamyonumda tutuyorum.
نعم، أَبقي مبيداتَ الحشرات حَبسَ شاحنتُي.

Gözümü açık tutuyorum.
أَبقي عيونَي تَفْتحُ.

Hayır, şu an üstümde yok, ama evimde buzdolabındaki kavanozda saklıyorum.
لا، أنا ما عِنْدي أيّ عليّ. لَكنِّي أَبقي بَعْض في ثلاجتِي في البيت في جرّةِ المذاقَ.

Hayat sigortalarımı yukarıdaki kasamda saklıyorum. Aman ne güzel.
أنا أَبقي وثائقَ تأميني في a طابق حائطِ العلوي الآمنِ

Araba bende kalıyor.
أَبقي السيارةَ.

Elektrikli ocak bende kalıyor. Cesedimi çiğnemen lazım!
- أَبقي الصحنَ الحارَ!

Hesap defterlerini ben tutuyorum.
والواحد الذي أَبقي الكُتُب.

Çok zor olasılıklara karşı bile bir kişinin fark yaratabileceğini hatırlatması için resimlerini cüzdanımda saklıyorum.
أَبقي صورَهم في محفظتِي... ... لتَذكيريالذيشخصِواحد يُمْكِنُ أَنْ يُؤثّرَ... ... حتىضدّالإحتمالاتِالمنيعةِ.

Özel eşyalarımı orada saklıyorum.
أَبقي أشياءَ خاصّةَ في هناك.