"أَجِدُ" - Translation from Arabic to Turkish

• buluyorum
• bulayım
• bulursam

Ve şimdi o hayattan uzaklaşmış durumdayım, bunu inanılmaz buluyorum.
الآن بأنّني عِنْدي بَعْض المسافةِ مِنْ الحالة، أَجِدُ تلك الغير قابلة للتصديقِ.

Oniki milyon kişinin olduğu bir şehirde... bunu inanılması güç buluyorum.
مدينة يسكنها عشرون مليون نسمه أَجِدُ ذلك صعب التّصديقِ

Onu her gün biraz daha çekici buluyorum
أَجِدُ سِحْرها الأكثرَ كُلّ يوم. أوه، تَعْرفُ ما؟

O 30 gündür temiz, ve ben Slim'in park yerinde, Eddie'yi canlı bulayım diye Tanrı'ya dua ediyorum.
مضي علية 30 يوما نظيفا، وأَنا خلف جراج السيارات الخاص بسليم، أدعو الله أن أَجِدُ إدي حيا.

Pekala, onları bir bulayım.
حَسَناً، فقط تَركَني أَجِدُ ' em.

Bir daha babanızın çamaşır çekmecesinde ilginç bir şey bulursam kendime saklayacağım.
في المرة القادمة أَجِدُ شيءاً في ساحبِ ملابس أبِّك الداخلية، أَنا فَقَطْ سَأَجْلسُ عليه.

Eğer bir şey bulursam, herhangi bir şey Dannemora'ya geri dönersin.
إذا أَجِدُ أيّ شئَ، أيّ شئ مطلقاً... أنت تَعُودُ إلى داينمورا. سَأَتأكّدُ منه.

Ne zaman yardım istese onu çekici buluyorum.
حينما تَجيءُ لي في الحاجةِ، أَجِدُ ضعفَها مرغوبَ.

Buna inanmayı güç buluyorum.
نعم، أَجِدُ ذلك الصعب التّصديقِ. ماذا عن العشب الضار؟

Bunu soruyorum çünkü seks açısından bayan Kitty'i çekici buluyorum.
وأَنا فقط سُؤال لأن أَجِدُ بسيسةَ رمية خاطئةِ الجذّاب عَلى نَحوٍ جنسي.

Bu konuşmayı çok rahatsız edici buluyorum, yüzbaşı.
أَجِدُ أن هذه المحادثة غير مريحة جداً، أيتها الكابتن

Sanığı suçsuz buluyorum.
أَجِدُ المتهمَة لَيسَت مذنبَة.

Sana bu tarafında çok seksi buluyorum, söylemeliyim.
أنا gotta يُخبرُك، أَجِدُ هذا الجانبِ منك جنسي جداً.

"Hastalıklı" demek "iyi" anlamına geliyor ki bir doktor olarak bunu kısmen rahatsız edici buluyorum.
"مرض" تعني "جيد"، الذي كطبيبة، أَجِدُ مقلقَ جداً.

Suçluluk duygumu yabani köşesine tıkmama yardımcı olan karma misali bir merhem gibi bir neden, bir sebep, bir amaç buluyorum daima.
أَجِدُ دائماً a سبب , a سبب، a حاجة التي تَسْمحُ لي karmic التشحيم لحَشوة ذنبِي إلى مقصورتِه الوحشيةِ.

İzin ver ailemi bulayım.
دعْني أَجِدُ عائلتَي.

Winters'ların evinde olduğunu gösteren bir tek kanıt bulursam Clark ilçesinde seni idama mahkûm etmeyecek jüri olmaz.
إذا أَجِدُ قصاصةَ واحدة دليلِ طبيعيِ ذلك يَضِعُك في بيتِ Winters،