"أَحسُّ" - Translation from Arabic to Turkish

• gibi hissediyorum
• hissetmiyorum
• hissedebiliyorum
• gibiyim
• gibi geliyor

Belki yatmam gerekir gibi hissediyorum.
أَحسُّ لَرُبَّمَا أنا يَجِبُ أَنْ أَضطجعَ.

7 yaşında ağabeyimle MASH(bir dizi) oynuyormuşuz gibi hissediyorum.
أنا ما زِلتُ أَحسُّ أَنا بعمر سبعة سنوات لعب الهريسةِ مَع أَخِّي الأكبر سنّاً.

Orada onlarlayken, hiç bir şey hissetmiyorum.
عندما أكون مَعهم , لا أَحسُّ بشيءَ.

Şunu söyleyebilirim ki, hiçbir şey hissetmiyorum.
أنا رأيي ، انا لا أَحسُّ بأيّ شئَ.

Yüzlerinden duygularını hissedebiliyorum başka söze gerek yok.
أَحسُّ النظراتَ على هذه الوجوهِ، وليس هناك سؤال.

Fakat birşeyler hissedebiliyorum.
لَكنِّي أَحسُّ الأشياءَ.

Aman Tanrım! Aside batmış gibiyim. Albüm kapağı gibi.
يا اللهي، أَحسُّ أَنني عندي لذوعة أنه مثل غطاءِ ألبومِ.

Başka birini unutmak için seni kullanıyormuşum gibi geliyor.
أَحسُّ أَستعملُك لإجْتياَز الشخصِ الآخرِ.

Tanrım, kendimi Luke Skywalker gibi hissediyorum resmen.
الله، أَحسُّ أَنا لوك سكايواكر، تَعْرفُ؟

Aynı anda iki zaman dilimindeymişim gibi hissediyorum.
نعم، حَسناً، أَحسُّ أَني أعيش توقيتين في نفس الوقت.

Hâlâ bir şeyler eksikmiş gibi hissediyorum.
أنا ما زِلتُ أَحسُّ نوعَ فارغِ.

Sıcak basması tekrar başladı,ateşli lav havuzunda oturuyor gibi hissediyorum.
إحمراراتي الحارة خلفية، لذا أَحسُّ أَقِفُ في a بركة لإحتراق الحممِ.

Tabi, bağlılığın yok, çünkü hiçbir şeye bağlı olamazsın sen. Vallahi, bu işin yürümesi için uğraşan sadece benmişim gibi hissediyorum.
أَحْلفُ بالله، أَحسُّ أَنا الوحيدُ الذي يُحاولُ أَنْ يَجْعلَ هذا عملِ الشيءِ!

Hiçbir şey hissetmiyorum.
أَحسُّ بلا شيءَ

Bebeğim.. Tekmelediğini hissetmiyorum.
أنا لا أَحسُّ الرَفْس.

Hayır. Boğuşma hissetmiyorum.
لا، لا أَحسُّ بأي مقاومه

Taşları hissedebiliyorum.
أَحسُّ الصخورَ.

Kimyasal çekimi hissedebiliyorum.
أَحسُّ بكمياء

- Hatalı bir daktilo gibiyim.
أَحسُّ آلة كاتبة معيوبة.

Sanki bizim arkamızdan, hemen herkes aynısını yaptı gibi geliyor.
أَحْلفُ بالله، أَحسُّ بأن بمجرد ان نفعلها , اى شخص اخر سيفعلها