| Cinsiyetinize karşı saygımdan bu sorunuzu yanıtlamayı reddediyorum. | Open Subtitles | أَرْفضُ إجابة ذلك السؤالِ خارج الإحترامِ لجنسِكَ. |
| Pekala. Ama sıcak olmayı reddediyorum. | Open Subtitles | حَسَناً، لَكنِّي أَرْفضُ لِكي أكُونَ دافئَ. |
| Böyle iğrenç bir şey yapmayı reddediyorum. | Open Subtitles | لا، أَرْفضُ التَأَمُّل حتى الشيء مُقْرِف جداً. |
| Bayan Larouche! Bizimle gelmenize izin vermeyi reddediyorum. | Open Subtitles | أَرْفضُ السَماح لك أن تستمري بالسَفَر مَعنا |
| Açıkçası, Liz benim korkak olduğumu düşünüyor çünkü bir maymunun yara izini düzeltmeyi reddettim. | Open Subtitles | على ما يبدو، يَعتقدُ ليز أَنا هرة لأن أَرْفضُ أَنْ أعْمَلُ تنقيح ندبةِ على قردِ. |
| Başarılı olmak için görünüşümü pazarlamayı reddediyorum. | Open Subtitles | أَرْفضُ المُتَاجَرَة على جيدي النظرات لإنْجاز النجاحِ. |
| Ben bu görüşü reddediyorum. Bu görüşü reddediyorum! | Open Subtitles | حَسناً، أَرْفضُ تلك الفكرةِ أَرْفضُ تلك الفكرةِ |
| Anayasal haklarım doğrultusunda cevap vermeyi reddediyorum. | Open Subtitles | أَرْفضُ الإجابة مطابقِة لحقوقِي في المادة الخامسة |
| Anayasal haklarım doğrultusunda cevap vermeyi reddediyorum. | Open Subtitles | أَرْفضُ إجابة مطابقِة لحقوقِ في المادة الخامسة |
| Buna razı olmayı kesinlikle reddediyorum. | Open Subtitles | أَرْفضُ بالتأكيد أن أسايرك في هذا. |
| Kendi evimde kulak tıkacı takmayı reddediyorum. | Open Subtitles | أَرْفضُ لِبس سدادةِ الأذن في مَنْزِلِي. |
| Şirkette başka bir Donna'ya ihtiyacın olduğunda "cevap vermeyi reddediyorum" diyen birini bul yeter. | Open Subtitles | لذا إن احتجت دونا أخرى في الشركة فقط احضر أي شخص ليقول "أَرْفضُ أن إجيب " |
| - Buna inanmayı reddediyorum. | Open Subtitles | أَرْفضُ أَنْ أَعتقدَ ذلك. |
| Bu isteği reddediyorum. | Open Subtitles | أَرْفضُ هذه العريضةِ. |
| Bu işi reddediyorum. | Open Subtitles | أَرْفضُ أَخْذ الشغلِ |
| Cevap vermeyi reddediyorum. Tamam. | Open Subtitles | أَرْفضُ الإجابة |
| Cevap vermeyi reddediyorum. | Open Subtitles | أَرْفضُ الإجابة |
| Bunu kabul etmeyi reddediyorum. | Open Subtitles | أَرْفضُ أَنْ أَقْبلَ ذلك. |
| - Senin için yalan söylemeyi reddediyorum. | Open Subtitles | - لأن أَرْفضُ الكَذِب لَك. |
| - Donna. - Cevap vermeyi reddediyorum. | Open Subtitles | دونا - أَرْفضُ الإجابة - |
| Bir aptal, evlilik öncesi anlaşmasını imzalar ki ben bunu reddettim. | Open Subtitles | أخرس سَيُوقّعُ a prenup، الذي أَرْفضُ أَنْ أعْمَلُ. |