| Sen sadece hayatına girmeme izin veriyorsun, bunu şimdi görebiliyorum. | Open Subtitles | يُمْكِنُ أَنْ أَرى ذلك الآن و أنت عِنْدَكَ كُلّ هذه |
| görebiliyorum. Söyleyebilirim. | Open Subtitles | يُمْكِنُ أَنْ أَرى.يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَ. |
| Şehrin bir çok yerinde kontrol edilemeyen yangınlar görebiliyorum. | Open Subtitles | يُمْكِنُ أَنْ أَرى مناطقَ كبيرةَ مِنْ المدينةِ تحتِرق خارج السيطرةِ. |
| Uyuşturucu etkisindesin. Bunu anlayabiliyorum. | Open Subtitles | أنت عالي على المخدّراتِ، أنا يُمْكِنُ أَنْ أَرى ذلك. |
| Karanlıkta dikiliyordu. Yüzünü de göremedim. | Open Subtitles | هو كَانَ يَقِفُ في الظّل وأنا لا أَستطيعُ أَنْ أَرى وجهَه. |
| Etraf karanlıktı. Tam olarak göremiyordum. | Open Subtitles | لَكنَّه كَانَ مُظلمَ، ولم أَستطيعُ أَنْ أَرى ماهو |
| Yani bundan çok etkilendiğinizi görebiliyorum. | Open Subtitles | لذا أنا يُمْكِنُ أَنْ أَرى بأنّك متأثّر جداً بواسطته. |
| Senin de yaşamış olduğunu görebiliyorum. | Open Subtitles | أَعْرفُ بأنّك عِنْدَكَ، أيضاً. يُمْكِنُ أَنْ أَرى ذلك. |
| Yalan söylüyorsun. Yirmilik dişlerini görebiliyorum. | Open Subtitles | أنت تَكْذبُ، أنا يُمْكِنُ أَنْ أَرى أسنانَ عقلكَ. |
| Ama yardıma ihtiyacın olduğunu görebiliyorum. | Open Subtitles | لَكنِّي يُمْكِنُ أَنْ أَرى ذلك تَحتاجُ إلى بَعْض المساعدةِ. |
| Biliyorum, bu biraz acı verici... fakat şimdiden sonuçları görebiliyorum. | Open Subtitles | أَعْرفُ، انه مؤلم إلى حدٍّ ما، لَكنِّي يُمْكِنُ أَنْ أَرى النَتائِجَ. |
| Adını biliyorum, onu görebiliyorum. | Open Subtitles | أَعْرفُ اسمَكَ. أنا يُمْكِنُ أَنْ أَرى اسمكَ، لكن مَنْ أنت؟ |
| Bu ipek ipliği görebiliyorum. | Open Subtitles | أنا يُمْكِنُ أَنْ أَرى ذلك الساحلِ مِنْ الحريرِ |
| Girişi buradan görebiliyorum. | Open Subtitles | أنا يُمْكِنُ أَنْ أَرى المدخلَ مِنْ هنا. إذا أَذْهبُ الآن، أنا يُمْكِنُ أَنْ أَجْعلَه. |
| Evet. görebiliyorum, teşekkürler. | Open Subtitles | نعم، نعم، أنا يُمْكِنُ أَنْ أَرى ذلك، شكراً لكم. |
| Onu sadece ışığın vurduğu anda görebiliyorum. | Open Subtitles | يُوقّتُ أنا فقط يُمْكِنُ أَنْ أَرى بأنّه عندما الضوء يَضْربُه. |
| Nerede yararlı olacağını anlayabiliyorum. | Open Subtitles | يُمْكِنُ أَنْ أَرى أين ذلك سَيكُونُ مفيدَ. |
| Ben onlar gibi olmasam da, ekranda güzellik görmek istemelerini anlayabiliyorum. | Open Subtitles | . . أنا يُمْكِنُ أَنْ أَرى كَمْ آخرون قَدْ جمال حاجةِ على الشاشةِ. |
| Bütün bu şeylerin nasıI kontrolden çıktığını anlayabiliyorum. | Open Subtitles | أنا يُمْكِنُ أَنْ أَرى كَمْ هو كلة خَارجَ عن السيطرة. |
| Ne kadar sinirli görünüyordu? Ben kadını göremedim. | Open Subtitles | - أنا لا أَستطيعُ أَنْ أَرى ماضي الزيَّ. |
| Hedefini göremiyordum. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ أَنْ أَرى هدفَه. |