| Aramayı gerçekleştireceğiz, ...ama bizi yönlendirmelisin, o yüzden güçlü olmalısın, tamam mı ? | Open Subtitles | نحن سَنُنفّذُ البحثَ، لَكنَّنا سَنَحتاجُك لتَوجيهنا لذا أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ قويَ، حسناً؟ |
| -Sorun değil -Dikkatli olmalısın, ön ateşlemeler konusunda | Open Subtitles | يجب عليك أَنْ تَكُونَ حذرَ يجب ان لا يتجاوز الضغط اربع درجات |
| Onu çıkartma. Radyasyona karşı dikkatli olmalısın. | Open Subtitles | ابقي هدا عليك أنت لا يُمكنُ أَنْ تَكُونَ حذر بشأن الإشعاعِ. |
| Böyle iyi bir terfii elde edebilmek için çok zeki olmalısınız. | Open Subtitles | أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ ذكيَ جداً للحُصُول على الترقيةِ الجيّدة جداً. |
| - Anlamalısın, bacağın yok artık Miklo. Artık bir asker olamazsın. | Open Subtitles | يَجِبُ أَنْ تَفْهمَ ،ساقكَ قطعت أنت لَمْ تعُدْ تَستطيعُ أَنْ تَكُونَ جـندياً |
| Bulamayacağını düşünmem için aptal olmam gerekir. | Open Subtitles | يَجِبُ أَنْ تَكُونَ غبيَ لإعتِقادك بأنَّك لَيسَ. |
| Bay Biegler, bunun yaksksz kaçtgnn farkndasnz herhalde. | Open Subtitles | سّيد بيغلر، يَجِبُ أَنْ تَكُونَ مدركَ انَ السؤال غيرلائق. |
| Çünkü yakın gelecekte bizim kulübe üye olabilirsin. | Open Subtitles | أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ فوق للعضويةِ في نادينا، |
| Sadece harika biri olabileceğini düşünüyordum. | Open Subtitles | أنا فقط أَعتقدُ أنت يُمكنُ أَنْ تَكُونَ باردَ. |
| Sen Boston'lu kuzen olmalısın. | Open Subtitles | اذا أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ إبنَ العم مِنْ بوسطن. |
| Saat 10:00'da teknede olmalısın, ama kahvaltı için buluşabiliriz. | Open Subtitles | أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ في المركبِ بحلول الـ10 : 00, لَكنَّنا يُمْكِنُ أَنْ نَجتمعَ للفطارِ. |
| Çok başarılı bir senatör olmalısın. | Open Subtitles | عضو كونجرس ناجح جداً أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ. |
| - Böyle iyiyiz. Burada yeni olmalısın. | Open Subtitles | حَسناً، أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ جديدَ هنا. |
| Çok heyecanlanıyor olmalısın. | Open Subtitles | أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ حقاً فرح بخصوص هذا. |
| Mandy, seni göremiyorum, ama üzgün olmalısın. | Open Subtitles | أوه، ماندي، أنا لا أَستطيعُ رُؤيتك، لَكنِّي أَعْرفُ بأنّك يَجِبُ أَنْ تَكُونَ حزينَ. |
| Sen dağı alacak olan övüngen adam olmalısın. | Open Subtitles | أنت لا بد أَنْ تَكُونَ الرجل الكبير الذي سَيَشتري الجبلَ. |
| Dostum, gurur duyuyor olmalısın, ha? | Open Subtitles | يا رجل، أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ فخورَا , هه؟ |
| Siz bay James Bond olmalısınız, değil mi? | Open Subtitles | أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ السّيدَ جيمس بوند، صح؟ |
| Çok kızgın olmalısınız. | Open Subtitles | حَسناً، أَعْرفُ بأنّك يَجِبُ أَنْ تَكُونَ غاضبَ. |
| Silahın dolu olmadığından emin olmalısınız. | Open Subtitles | أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ متاكد ان هذا السلاحِ غير محشو. |
| Bana kızmış olamazsın. | Open Subtitles | أنت لا تَستطيعُ أَنْ تَكُونَ مجنون من المحتمل عليّ. |