| Ben, cinsel ve cinsiyete dayalı suçlara odaklı olarak Yezidilere yapılan zulmü araştırmak için gönderildim. | TED | أُرسلت للتحقيق في الفظائع المرتكبة في حق اليزيديين، مع التركيز على الجنس والجرائم القائمة على نوع الجنس. |
| Bir kız yüzünden oradan gönderildim. | Open Subtitles | لماذا كنت هناك؟ أُرسلت إلى هناك بسبب فتاة |
| Bana gelince, kendimi hep sağlam olarak gördüm, hayatta kalabilecek insanlardan biri olarak eğer toplama kampına gönderilmiş olsaydım. | TED | بالنسبة لي، كنت دائماً أعتقد أنني قوي، أنني أحد هؤلاء الذين يستطيعون البقاء إن أُرسلت إلى معسكر اعتقال. |
| Oxford'dan kuzey İngiltere'ye gönderildi, anne ve çocuk yuvasına ve bir sosyal hizmet görevlisi atandı. | TED | ذهبت من اوكسفورد و أُرسلت إلى شمال بريطانيا إلى بيت الأمهات والأطفال وعين لها عاملة اجتماعية |
| Onları ölü veya diri yakalamak için gönderilen yasal bir müfreze elemanıydın. | Open Subtitles | أنت كنت واحدآ من ضمن المجموعه المسلحه التى أُرسلت قانونآ للقبض عليهم، امواتآ أو احياءآ. |
| Bu arabayı ben çekmek zorundayım. Beni buraya hareket memurum gönderdi. | Open Subtitles | عليّ أن أقوم بقطر هذه السيارة، أُرسلت إلى هنا من طرف مُوزّع مهامي. |
| Yoksa beni hayata geri getirmek için yollanmış deli bir ruh eşi mi? | Open Subtitles | أو رفيقة منحرفة أُرسلت لترجعني إلى الحياة؟ |
| Bütün bu eğitimden sonra, oraya gönderildim, ...ülkenin bir gurup kötü adamının arasında buluverdim. | Open Subtitles | لقد حَصلتُ على كُلّ التدريب، أُرسلت هناك، وبقيت مَع مجموعة من الرجالِ مِنْ الجانبِ السيء من البلادِ. |
| Kimi veya neyi temsil ettiğini ve niyetinin ne olduğunu anlamak üzere gönderildim. | Open Subtitles | لقد أُرسلت هنا لأحدّد من أو ما الذي تمثّله، و ما هي طبيعة نواياكم؟ |
| Kendinizi elinizle çökertmemeniz için gönderildim. | Open Subtitles | لقد أُرسلت للتأكد من أنكم لم تدمروا أنفسكم |
| Bu gece Tanrı'nın oğluna hamile kalacağın haberini iletmek için gönderildim. | Open Subtitles | انا أُرسلت لأقول لكِ بأن الليلة ستصبحين حاملة بإبن الآله |
| Onu öldürmek için gönderilmiş kadını çektiği için öldürüldü. | Open Subtitles | بل انه قُتل لانه صور المرأة التي أُرسلت لقتله |
| - Koordinatlar. Oynanmış GPS koordinatları. Yaklaşık 24 saat önce gönderilmiş. | Open Subtitles | إحداثيات، إحداثيات تموضع زائفة، أُرسلت قبل حوالي 24 ساعة. |
| Burda Noel Baba'ya ve Tanrı'ya gönderilmiş bir sürü mektup var. | Open Subtitles | يا صاح، هنالك الكثير من الرسائل هنا أُرسلت لـ(سانتا كلاز) والرب. |
| Ama Nisan 1916'ta, zeplin akınları gerçekleşti Batı kıyılarına bir denizaltı gönderildi... | Open Subtitles | ولكن ، وفي ابريل عام 1916 تم تطبيق بعض غارات المناطيد أُرسلت غواصة للشواطئ الغربية.. |
| İlk hadiseden sonra testler ve gözetim için üniversite hastanesine gönderildi. | Open Subtitles | حسناً، بعد الحادثة الأولى أُرسلت إيميلي إلى المسستشفى لإجراء الفحوصات وإبقائها تحت الملاحظة |
| Geçen ay, Sudan'daki aynı adrese gönderilen altı mail silinmiş. | Open Subtitles | حسناً، في الشهر الماضي، يوجد ست رسائل إلكترونية حُذفت بعدما أُرسلت لنفس العنوان في السودان. |
| Beni en büyük yatılı okula gönderdi ama ben yaramaz bir çocuktum ve sanat için kaçtım. | Open Subtitles | أُرسلت إلى أعظم المدارس الداخلية، لكني كنت مشاغبة وهربت لأعيش .حياة منغمسة بالفنون |
| Venice'deki bir kafeden yollanmış ve yollayan şu anda online. | Open Subtitles | أُرسلت من كافيه في فينس والمُرسل متصل حالياً |
| Tahmin et ne oldu? Hepsi el yapımıydı, Bölüm'de yapıldı ve doğruca ona yollandı. | Open Subtitles | لقد تم إنشاء كُل ذلك هنا في "الشعبة"، أُرسلت مباشرةً إلى مكتبه |
| Annen seni daha iyi olman için tedaviye gönderdiği için şanslısın. | Open Subtitles | عندما أُرسلت والدتك للعِلاج ، كُنتَ محظوظاً. لقد حَصَلتَ على مَكانٍ جيّد. هل تفهم؟ |
| Geze Gezginleri hakkındaki söylentileri araştırmak için gönderilmiştim. | Open Subtitles | كنت قد أُرسلت لأحقق في شائعات رحالة الليل |
| Otomatik olarak size postalandı hatta kargo ve masraflar dahil. | Open Subtitles | لقد أُرسلت إليك آلياً، بالإضافة للشحن والتعبئة. |
| Gelecekten, beni yok etmek için gönderildin. | Open Subtitles | لقد أُرسلت من المستقبل لتدميري . |
| Gelecekten gönderildiğimi söylesem inanır mısın? | Open Subtitles | هل تصدقني إن أخبرتك أنني قد أُرسلت إلى هنا من المستقبل ؟ |
| Tanrı'nın eserini gerçekleştirmek için gönderildiğini anladık. | Open Subtitles | كان واضحاً لنا جميعاً أنك قد أُرسلت لتقوم بعمل الرب |
| Ben yatılı okula gönderildiğimde o birinci sınıftaydı. | Open Subtitles | لقد كان بالصف الاول عندما أُرسلت للمدرسة الداخلية |