| sana yardım etmeyeceğim, akşam yemeğine gelemezsin, ve seni bir daha görmek istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أُساعدُك. أنت لا تَستطيعُ المَجيء إلى العشاءِ. وأنا لا أُريدُ رُؤيتك ثانيةً. |
| Bak, sana yardım elimden geldiği kadar yardım ettim. | Open Subtitles | أنظر ، لقد ساعدَتك بنفس القدر الذي سوف أُساعدُك به |
| Bırak şunları ayırmana yardım edeyim Ray. | Open Subtitles | يا، تَركَني أُساعدُك تُصنّفُ البعض مِنْ هذه المادةِ خارج، راي. أعذرْني، |
| Şimdi senden rica ediyorum, lütfen sana yardım edeyim. | Open Subtitles | أَسْألُك الآن، رجاءً، دعْني أُساعدُك الآن. |
| Nasıl yardım edebilirim? | Open Subtitles | كيف لي أن أُساعدُك ؟ |
| Sana nasıl yardımcı olabilirim? | Open Subtitles | كَيْفَ أُساعدُك ؟ - |
| Size yardım edeyim. | Open Subtitles | اتَركَني أُساعدُك. |
| Lütfen sana yardım etmeme izin ver. | Open Subtitles | أرجوك، دعني أُساعدُك |
| sana yardım edeyim, Dr Morgan. | Open Subtitles | دعْني أُساعدُك بذلك، دّكتور مورغان |
| Benimle birlikte polise gel, sana yardım edeyim. | Open Subtitles | تعال مَعي إلى الشرطةِ. دعْني أُساعدُك. |
| İşlerin bu kadar ağırsa, sana yardım edeyim. | Open Subtitles | إذا أنت عِنْدَكَ مثل هذا الثقيلِ caseload، تَركَني أُساعدُك. |
| Hayır, ben akıllı tercihler yapman için sana yardım ediyordum ama sebepleri dinlemeye niyetinin olmadığı belli, bu durumda belki de başka şeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | لا، أنا كُنْتُ أُساعدُك لتأخذي خيارات ذكية لكن منذ انك من الواضح غير قادرة على الإستِماع إلى صوت العقل ربما إحتجنا لشيء آخر |
| Eşyaları paketlemene yardım edeyim. | Open Subtitles | حَسناً، تَركَني أُساعدُك إخزنْ هذه الأشياءِ. |
| Daphne, valizlerini taşımanda yardım edeyim. | Open Subtitles | دافن، تَركَني أُساعدُك بكَ الأمتعة. |
| Göçmenlik problemini bile çözmene yardım edebilirim. | Open Subtitles | قد أُساعدُك حتى بمشكلات هجرتك |
| Size nasıl yardımcı olabilirim, Mr Monk? | Open Subtitles | ما أُساعدُك مَع، السّيد Monk؟ |