| Tüm eşyalarını o almıştı. | Open Subtitles | لقد إبتاع لكَ كل معداتك |
| Bana Tiffany'den bir yüzük almıştı. | Open Subtitles | وقد إبتاع ذلك الخاتم من (تيفاني) |
| Bir delikanlıyken,Darwin'in çalışmalarının ilk baskısını almıştı. | Open Subtitles | إبتاع أوّلاً طبعة لعمل (داروين) كمراهق. |
| Kasabada banka bile aldı. 87 yılıydı sanırım, bankayı satın aldı. | Open Subtitles | لقد إبتاع مصرفاً في البلدة في العام 87 حسب ما أعتقد |
| Jet ski, dokuz tane araba zor durumdaki şirketler satın aldı. | Open Subtitles | إبتاع زلاجات مائية وتسع سيّارات وشركات أوشكت على الإفلاس |
| Birisi bir tane satın aldı. | Open Subtitles | شخص ما إبتاع واحداً |