| Senden istediklerini gülerek belirtirler, ...ama bana inan ki, bunu ödersiniz. | Open Subtitles | ... سيعطيك ما تريد , ومع إبتسامة عريضة ... لكن صدقني , أنك ستدفع ثمنه |
| Şimdi gülerek arkamı döneceğim | Open Subtitles | "و الآن سأستدير مع إبتسامة عريضة" |
| - Gülümseyin ve "Peynir" diyin! - "Peynir!" | Open Subtitles | ! " إبتسموا وقولوا ، " إبتسامة عريضة - ! " إبتسامة عريضة " - |
| - Peynir. | Open Subtitles | - إبتسامة عريضة |
| Onları günlerce, günlerce dinleyebilirim, hem de gülümseyerek. | Open Subtitles | لأيام يمكنني أن أصغي لهم وهم يستمرون مع إبتسامة عريضة على وجهي |
| Bu sabah gülümseyerek uyandım. | Open Subtitles | لقد أستيقظت اليوم و على وجهي إبتسامة عريضة |
| Lütfen. Suratında büyük bir gülümsemeyle oturan sensin. | Open Subtitles | بربك، ألم تكن الشخص الجالس هناك مع إبتسامة عريضة على وجهك. |
| Arkadaşım Alison okuldan gelince annesi yüzünde kocaman bir gülümsemeyle sımsıkı sarılırdı ona hep. | Open Subtitles | والدة صديقتي (أليسون) كانت تستقبلها كل يوم بعد المدرسة بعناق كبير و إبتسامة عريضة |
| - Peynir. | Open Subtitles | - إبتسامة عريضة |