"إبتسامه" - Translation from Arabic to Turkish

• gülümseme
• gülücük
• güldüğünü
• gülümsemeniz
• gülümseyin

Soğuk suyunla, sıcak bir gülümseme getiriyorsun.
أنت تجلبين إبتسامه دافئه مع مياهك البارده

Soğuk suyunla sıcak bir gülümseme getiriyorsun.
أنت تجلبين إبتسامه دافئه مع مياهك البارده

Mürekkep lekesi. Hey, bana bak. Korkunç bir gülümseme bu.
إنها بقعة حبر, ولكن انظري إلي هذه إبتسامه رائعه

Gitmeden önce, günün üstesinden gelmem için küçük bir gülücük.
ولكن قبل أن أذهب عطيني إبتسامه صغيره حتى أستطيع أن أتجاوز نهاري

Bir gülücük suratını kuracak sanki. Erkek duygularını önemsizleştiriyorsun.
وكأن إبتسامه ستحطم وجهك وتعبثي بمشاعر رجل

- Güzel güldüğünü düşündüm.
فكرت أن لديك إبتسامه لطيفه

Ne kadar hoş bir gülümsemeniz var.
يا لها من إبتسامه جميله تلك التى تمتلكينها

Biraz sohbet, biraz gülümseme, bebeğim kapıldım sana
وحديث قصير.. ثم إبتسامه وكنت عالقا يا حبيبتي

Sadece seni okula yüzünde bir gülümseme ile göndermek istiyoruz tatlım.
نحن نريد فقط إرسالك مره اخرى الى الكليه مع إبتسامه , ياعزيزى

Büyük ve geniş bir gülümseme sadece perili bir evin kapısı gibi.
فقط إبتسامه كبيرة وواسعة كباب المنزل المسكون

En güzel ve hoş gülümseme ondaydı.
لقد كان لديها أجمل .. واحلى .. إبتسامه

senden bir gülümseme bekliyordum.
أنتظر إبتسامه منك

Şimdi gülümseme göreyim.
فلنرى إبتسامه الآن

Bir sosisli sandviç ve bir gülümseme ile kurtardın.
أنقذتني بنقانق و إبتسامه

Ver bakalım bir gülücük.
اعطي الأم إبتسامه

Üstüne de gülücük çizdim.
رسمت إبتسامه عليها

- Şimdi bana bir gülücük ver.
- والآن أعطيني إبتسامه عريضه . .

- Güzel güldüğünü düşündüm.
... فكرت فكرت أن لديك إبتسامه لطيفه

Sanırım güldüğünü gördüm.
أعتقد أنني رأيت إبتسامه

- Harika bir gülümsemeniz var.
لديكِ إبتسامه رائعه.

Kocaman gülümseyin.
و إذا لم تتذكر لا تقلها أي شئ إبتسامه كبيره