| Aynı zamanda, Ajan Epsilon kapının şifresini bulmak için güvenlik kameralarını araştırdı. 2, 10, 14, | TED | في هذه الأثناء، العميل إبسيلون قام بالبحث عبر جهاز المراقبة للعثور على رمز فتح الباب: 2 10 14 |
| Ve 1960 yılında, Frank Drake ilk SETI gözlemini yönetti. Bu gözlemde, Tau Ceti ve Epsilon Eridani adlı iki yıldıza 150 saat boyunca baktı. | TED | وفي عام 1960 ، قام "فرانك دريك" بأول مسح فضائي لـ SETI بمراقبة نجمين ، نجم "تاو سيت" ونجم "إبسيلون إيريداني" ، لمدة 150 ساعة. |
| B.D. CASUS UYDUSU Epsilon | Open Subtitles | جاسوس الأقمار الصناعية للولايات المتحدة - إبسيلون |
| "Epsilon" Yunan alfabesinin besinci harfi. | Open Subtitles | إبسيلون"، الحرف الخامس في الأبجديّة الإغريقيّة" |
| Epsilon Eridani yıldızı sadece 10 ışık yılı uzaklıktadır. | Open Subtitles | "النجم "إبسيلون إريداني يبعُد عشر سنوات ضوئية فقط |
| Çünkü Epsilon, tanıdığım en iyi aşçı. | Open Subtitles | لأن (إبسيلون) هو أمهر طباخ حظيت به |
| Epsilon, gene harika bir iş çıkartmışsın! | Open Subtitles | (إبسيلون)، لقد أدهشتني مجدداً أجل! |
| Epsilon gerçekten çok lezzetli vişneli tart yapar. | Open Subtitles | (إبسيلون) يعد كرزاً لذيذاً |
| Alfa Epsilon Pi'deki bir partide. | Open Subtitles | (بحفلة في (ألفا إبسيلون باي |
| Epsilon. | Open Subtitles | ـ"إبسيلون". |