| Seni Köprü'ye çağırttım, oğluna bağırdım. | Open Subtitles | جَعلتُك تَجيءُ لي على الجسرِ، صَرختُ في إبنِكَ. |
| - Belki bir gün sen de bunu oğluna verirsin. | Open Subtitles | حَسناً، لَرُبَّمَا يوماً ما، أنت سَتَنْقلُه إلى إبنِكَ. |
| Bu oğlunun eğitimi için. Artık kumar oynamak yok, tamam mı? | Open Subtitles | إنه لتعليمِ إبنِكَ توقف عن القمار ، حسناً؟ |
| Bizden oğlunun kaderini onunkine tercih etmemizi mi istiyorsun? | Open Subtitles | أنت تَسْألُ هذا المجلسِ لإخْتياَر مصيرِ إبنِكَ على السّيدِ مكنمارا؟ |
| Oğlunuzun poposunu temizlemek zorundasınız. | Open Subtitles | السيد، أنت سَيكونُ عِنْدَكَ إلى إمسحْ قاعَ إبنِكَ. |
| Oğlunuzun uzaklaştırma kararı doğrultusunda bize verilen bir emir. | Open Subtitles | هو تحت الإنتدابُ بتقييد طلبِ إبنِكَ. |
| oğlunuzla ilgili delilleri Spikings'e o verdi. | Open Subtitles | لقد أعطى َسبيكنجز الدليل على إدانت إبنِكَ |
| oğluna yaptıklarından dolayı kendini suçlamalısın. | Open Subtitles | يَجِبُ أَنْ تَلُومَ نفسك بما فعلته في إبنِكَ |
| Bana oğluna ne olduğunu anlat. | Open Subtitles | أخبرْني الذي حَدثتُ إلى إبنِكَ. |
| Ama oğluna yalan söyleme. | Open Subtitles | لكنه لا يَكْذبُ علي إبنِكَ |
| Gidip oğluna her şeyi itiraf etmelisin. | Open Subtitles | أنت gotta يَعترفُ إلى إبنِكَ. |
| oğluna bak, Tane. | Open Subtitles | (إنظرْ إلى إبنِكَ يا (تاني |
| oğlunun medeni birliktelik törenini kaçırır mıydın? | Open Subtitles | أتويدين أن تغيبي عن إبنِكَ في مراسم الإتحادِ المدنيةِ؟ |
| İnsan, oğlunun önünde aptal durumuna düşmemek için her çareye başvuruyor. | Open Subtitles | كa أبّ، تَذْهبُ إلى أيّ أطوال إلى تجنّبْ ظُهُور أحمقَ قبل إبنِكَ. |
| Stefan Tanzic Oğlunuzun babasıydı. | Open Subtitles | إستيفان Tanzic كَانَ أبَّ إبنِكَ. |
| Bay ve Bayan Reppling oğlunuzla konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | السّيدوالسّيدةReppling، نَحتاجُ للكَلام مع إبنِكَ. إنفتحْ. |
| - Bu sizin oğlunuzla alakalı değil. | Open Subtitles | هذا لَيسَ حول إبنِكَ. |