| Ben değil, ama babamın bir arkadaşının yeğeni pilotmuş. | Open Subtitles | ليس أنا, "أخي " لديه "صديق" إبن أخيه ركب "طائرة" |
| İkinci kuşaktan yeğeni bile değil. | Open Subtitles | ولا حتى إبن أخيه من جده الثاني |
| Yıllar önce yeğeni bir araba kazası geçirdi. | Open Subtitles | قبل سنوات إبن أخيه صدم بحادث سياره |
| Fakat sevgili Yeğenini, onu ceza görmeden öldürebilecek olan bu insanlara teslim etmek onun doğasına aykırıydı. | Open Subtitles | ولكن كان هذا بالطبع ضد رغبته وإرادته ان يسلم هكذا ببساطة إبن أخيه المحبب لديه إليهم والذين كانوا لن يترددوا فى قتله |
| Şirketin başkanını arıyorum. Yeğenini neresine sokacağını söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأتصل برئيس الشركة الآن سأخبره أين يضع إبن أخيه |
| Ama Durjan Singh ve Yeğenleri tarafından bize karşı kışkırtılınca bizi evlatlıktan reddetti. | Open Subtitles | لكن صاحب الملك حرّض من قبل دورجان سينغ، إبن أخيه . . وهو رفض القبول لى بينما زوجة ابنه |
| Karl van Beethoven, yeğeniyim. | Open Subtitles | أنا (كارل فان بيتهوفن)، إبن أخيه. |
| Harika biri. Ağabeyinin cenazesinden sonra buralarda takıldı ve yeğenine yardım etti... | Open Subtitles | إنـّه رجلٌ رائع، و أتمنّى أنّ يكون موجوداً يجنازة أخيه لمعاضدة إبن أخيه |
| İkinci kuşaktan yeğeni bile değil. | Open Subtitles | ولا حتى إبن أخيه من بعيد |
| Rich yanında çalışan Conrad Weaver'ın çürük elma olduğunu düşündü ve yeğeni Earl'ü onu öldürmeye gönderdi. | Open Subtitles | إذن (ريتش) ظنّ أنّ موظفه (كونراد ويفر) كان فاسدا، لذا أرسل إبن أخيه (إيرل) لقتله. |
| yeğeni Daljeet Kanada'dan aradı. | Open Subtitles | إبن أخيه ديلجيت إتصل من كندا |
| Ve yeğeni emeklilik işlemlerini halledecek. | Open Subtitles | قال أن إبن أخيه سيعتني بكِ |
| Şirketin başkanı Yeğenini koymak istiyor. | Open Subtitles | رئيس الشركة يريد إبن أخيه فى الفرقة |
| - Yeğenini duyunca sarsılmış göründü. | Open Subtitles | لقد بدا منزعج حيال إبن أخيه |
| Yeğenleri için münasip bir eş arıyorlarmış. | Open Subtitles | إنهم يُريدون مباراة . من أجل إبن أخيه |
| Yeğenleri öldü. | Open Subtitles | إبن أخيه مات. |
| - Evet, yeğeniyim. | Open Subtitles | -هذا صحيح, أنا إبن أخيه . |
| İşi yeğenine verdi adam. | Open Subtitles | إنتهى الرجل بإستئجار إبن أخيه |