"إبن العم" - Translation from Arabic to Turkish

    • Kuzen
        
    • Kuzenim
        
    Sen benim en iyi ve en yakın arkadaşımsın Kuzen Rudolf. Open Subtitles أنت أفضل و أقرب أصدقائى يا إبن العم رودلف
    Rochester'daki Kuzen Tommy . Ofisteki Eddie Meyers. Open Subtitles إبن العم تومي في روتشيستر إدي مايرز ، من المكتب
    Kuzen Yvonne yanına bile yaklaşmadı. Open Subtitles إبن العم إيفون لَمْ تُقتربْك. كَيْفَ هي؟
    Neden kendine Kuzen Oliver desin? Open Subtitles ما هو متوسط؟ حسنا، الذي يسمّي نفسه بعد إبن العم أوليفير؟
    Sanırım Kuzen Robert Ethel'in hayat kadını olarak çalışmasından bahsediyor. Open Subtitles أعتقد أن إبن العم "روبرت" يشير إلى عمل "إيثيل" كمومس
    Kuzen Johnny, daha ihanetinin meyvelerinin keyfini bile süremedin. Open Subtitles إبن العم لم يجد فرصة للإستمتاع بفاكهة الخيانة
    Atalarımız mahzende bir kaç iyi şarap saklamış Kuzen. Open Subtitles أسلافنا تركوا لنا بعض النبيذ الجيد بالكوخ يا إبن العم ...
    Böyle söylemeniz çok hoş Kuzen. Open Subtitles شئ لطيف منك أن تقول ذلك يا إبن العم
    - Bundan daha iyi hizmet edemezdin Kuzen. Open Subtitles - لا يمكنك أن تخدمنى أفضل من ذلك يا إبن العم
    Hepimiz ona Kuzen "Aceleci" derdik, çünkü sürekli bir yerlere koşardı. Open Subtitles كنا ندعوه : إبن العم " المتعجل" لأنه كان دائماً يجرى إلى مكان ما
    Bu, Kuzen Sebastian'ın ilk defa insani bir durumu düzeltmeye yeltenmesiydi. Open Subtitles لقد كانت المرة الأولى التى "حاول فيها إبن العم " سيباستيان أن يصحح وضع بشرى
    Garsonlar, polis, halk binalardan fırlayıp oraya gittiler Kuzen Sebastian'ın olduğu yere... Open Subtitles النوادل ،الشرطة ،الناس صاروا يجرون من خارج المبانى إلى أعلى حيث "حيث كان إبن العم " سيباستيان
    Evet, öyle olmalı. Gel, Kuzen... Open Subtitles أجل، لا بد انه كذلك تعال يا إبن العم
    York, ülkeme yapılan her saldırının başlangıç noktasıydı ve o soylu Kuzen masum İskoçları şehrin duvarlarına asmıştı hatta kadınları ve çocukları bile. Open Subtitles يورك كانت نقطة الإنطلاق لأى إجتياح لبلادى. إبن العم هذا أعدم أسكتلنديين أبرياء منهم النساء و الأطفال على حوائط هذه المدينة.
    Peki Kuzen Matthew'le temasa geçmemiş mi? Open Subtitles وهي لم تكن على إتصالٍ مع إبن العم "ماثيو"
    "Kuzen" şimdi ringde. Ha ha! Gel de tavuk kanadının tadına bak. Open Subtitles "إبن العم " في حلبة القتال تعاللتتذوق"الجناحينالحارين"
    Kuzen Shrimpie bunu duyduğuna sevinecektir o halde? Open Subtitles أوه! إذاً إبن العم "شريمبي" سيكون مسروراً للسماع بشأنهِ، أليس كذلك؟
    Kuzen Henry'yi Kule'de tutup babamı reddettiği için ona merhamet göstermeliyiz. Open Subtitles سنحتجز إبن العم (هنري) في البرج ونريه رحمةً أنكرها على أبينا.
    Hakkımı yememeliydin Kuzen. Open Subtitles كان عليك أن تحسن إلي يا إبن العم
    Kuzen Dewey'nin saymasına fırsat verme yeter. Open Subtitles فقط لا تدع إبن العم يحصل على فرصة العد
    - Ohio'dan geldi. Kuzenim olur. Open Subtitles إنه من "أوهايو" يا إبن العم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more