| Ve Pakistan'a gönderdiği bir faksı gösteren bir arama kaydı vardı. | Open Subtitles | و ذاكرة إتصالات الفاكس أظهرت أنه تم إرسال الفاكس إلى باكستان. |
| Çoğu mükerrer suçtan yattıklarından elebaşlarının dışarıyla çok bağlantıları var. | Open Subtitles | مثل أغلبية المدانين المعروفين رؤساء عصابة لديهم إتصالات بالخارج فهم مديرى العملية |
| Birkaç telefon ettim ama babanla ilgili net bir cevap alamadım. | Open Subtitles | قمت بعدة إتصالات لكنني لم أحصل على جواب مباشر حول والدك |
| Geçen ay savunma uydu iletişim sistemimize iki kez girildi. | Open Subtitles | على شهر ياست، كان عندنا خرقان قمرنا الصناعي أنظمة إتصالات. |
| Merhaba Bakan Hanım, bu sabah garip telefonlar aldık. | Open Subtitles | صباح الخير أيتها الوزيره وردت إتصالات غريبة هذا الصباح |
| Ses düzenini kaybettik. Radyo bağlantısı yok. | Open Subtitles | لقد فقدنا التروس الصوتية جميع إتصالات الراديو تعطلت |
| Yani sonunda kaç bağlantı kurarsak kuralım, çift sayıda komşu olmalı. | TED | ولذلك بالنهاية سيكون هنالك عدد متعادل من التجاورات بغض النظر عن أي إتصالات نربطها. |
| Buradaki eski idari binanın yakınında bir haberleşme merkezi var. | Open Subtitles | هناك مركز إتصالات هنا بقرب مبنى العمليات القديم. |
| Şifrelenmiş iletişim sistemleri kullandık ve özel tasarım bir arama motoru oluşturduk. | TED | استخدمنا أنظمة إتصالات مشفرة، وبنينا محرك بحث مُصمم بشكل خاص. |
| Kayıtlarımız gösteriyor ki bir kaç arama FAA'ya ve yerel havaalanına bu mağazadan yapılmış kazadan hemen önce | Open Subtitles | تفيد تقاريرنا بأن هنالك عدة إتصالات وردت من هنا إلى مركز وكالة الطيران المتحدة و للمطارات المحلية قبل الإصطدام مباشرةً |
| Olası tecavüz kurbanları hakkındaki on adet arama senden gelmiş. | Open Subtitles | عشرة إتصالات بشأن ضحايا إغتصاب محتملين وردت منك |
| Başka kimin Moğolistan bağlantıları olabilir TALO'yu güvenli şekilde açabilir ve suikastçı olarak bir sörfçü tutardı? | Open Subtitles | من غيركِ لديه إتصالات فى منغوليا ولديه معلومات عن القائمه ويستطيع إستئجار متزلج لبقوم بجرائم قتل |
| - Lois'in FOX kanalında bağlantıları var. | Open Subtitles | ميج .. بما أنا لويس لديها إتصالات في شبكة فوكس |
| Benim için bir kaç telefon et. Saldırı burada olamaz. | Open Subtitles | ،أريد منك أن تجري بضعة إتصالات القتل لن يتم هنا |
| Üç telefon görüşmesiyle, seni o yüzdüğün sal parçasına geri gönderirim. | Open Subtitles | أجري ثلاث إتصالات ، فتعود إلى تلك الطوافة التي أتيت بها إلى هنا |
| Dört kişilik mürettebatı ve gelişmiş iletişim cihazlarına sahipti. | TED | طاقم مكون من أربعة أشخاص. ونظام إتصالات متطور. |
| Dışarı çıktığımdaysa, banka memurlarından telefonlar almaya başladım. | Open Subtitles | و عندما خرجت، وجدت إتصالات من الدائنون بدأت بالمجئ |
| Telsiz bağlantısı yok ama ekseni etrafında dönüyor ve bir miktar hasar var. | Open Subtitles | , لا إتصالات سليكة لكنها فى محور دائرى ويوجد بعض الضرر |
| Şu anda,isyancıların liderleriyle bağlantı kurmak için deli gibi uğraşıyoruz. | Open Subtitles | نحن الآن نتصرف برعونة فقط حتى نبنى إتصالات مع قادة الثوار |
| Üst seviyede bir haberleşme mühendisi oldu, evlendi ve iki çocuğu var. | Open Subtitles | هو مهندس إتصالات عالى المستوى ،متزوج وله اولاد |
| O zamandan beri üç tuhaf çağrı aldım. | Open Subtitles | كان لدي ثلاثة إتصالات غريبة منذ ذلك الحين |
| Tüm aramalar senin artık beni Arayan yok! | Open Subtitles | تأتيك إتصالات كثيرة أما أنا فلا أحد يتصل بي |
| Birkaç görüşme yaptım, birkaç yer hakkında bilgi aldım. | Open Subtitles | كنت قد أجريت بضعة إتصالات أبحث في عدة أماكن |
| Altuzay iletişimi tamir edilemez, ama bir sorun olduğunu yine de anlarlar. | Open Subtitles | إتصالات الفضاء العميق تحت الإصلاح لازال , إنهم يعلمون ان هناك شيء خاطيء |
| Ama telekom görevlilerimiz onun telefonunu analiz ediyor. Bulmamız an meselesi. | Open Subtitles | لكن لدينا إتصالات ستحلل هاتفه , إنها مسألة وقت فحسب. |
| İki telefondan da iki gün önce bir ev aranmış. | Open Subtitles | أُجريت إتصالات مشتركة من كلا الهاتفين لنفس المنزل قبل يومين. |
| O aramalar gerçek intihar aramalarıydı. | Open Subtitles | تلك الاتصالات كانت فعلاً إتصالات إنتحارية |