| Beni bir iki sefer aradı, ama sorun şu ki, arayanın numarası görünmediğinden, yani hiç geri dönüş yapamadım. | Open Subtitles | لقد إتصلَ بي مرتين ولكنَّ المشكلةَ هي أنَّ الرقم يظهرُ محجوباً ممَّا لا يمكنني معاودةُ الإتصال به |
| Beni buranın numarasından biri aradı ve cevap verdiğimde bir şey söyleyen olmadı o yüzden bana Jake gibi geldi. | Open Subtitles | احدهم إتصلَ بي من هذا الرقم ...وعندما اجبت لم يقل اي شئ |
| O'Hare'den bir arkadaşınız aradı. | Open Subtitles | مرحباً, لقد إتصلَ صديقٌ لكـ من أوهاري |
| Benim yerime seni mi aradı? | Open Subtitles | إتصلَ بكِ بدلاً مني؟ |
| Evet, o... Bu sabah aradı. | Open Subtitles | نعم, لقد إتصلَ هذا الصباح |
| Sam ankesörlü telefondan aradı. | Open Subtitles | لقد إتصلَ بنا (سام) للتوِ من هاتفٍ عموميٍ |
| Daniel orada yolda kalmış. Beni aradı. | Open Subtitles | لقد كانَ(دانيال)مقطوعٌ سبيله هُنالِكَ، ولقد إتصلَ بي. |
| Evet, Chicago SHastanesi aradı. | Open Subtitles | نعم, لقد إتصلَ مستشفى #شيكاغو# |
| Selam, Jim, Chrissie seni aradı. | Open Subtitles | مرحباً ، (جيم) ، (كريسي) إتصلَ بكَ |
| Joe aradı. Max kendine gelmiş. | Open Subtitles | جو) إتصلَ للتو) ماكس) إستيقظَ) |
| Birkaç hafta önce de Peder Price'ı aradı. | Open Subtitles | وقبل عدة أسابيع، إتصلَ بالأب (برايس) |
| George beni aradı, esasen şey dedi her şey geri dönerse, bu kadar baskıya direnemeyeceğinden emin değildi. | Open Subtitles | (جورج) إتصلَ بيّ و.. وبالأساسِ قالَ أن لو كلّ هذه الأمور تكررت, إنهُ لمْ يكن مُتأكِد لو كانَ بوسعهِ... |
| Auggie aradı. | Open Subtitles | (أوغي), إتصلَ بي |
| Guy Redmayne... Az önce beni aradı. | Open Subtitles | غاي ريدمين) ؛ إتصلَ بي) |
| Gus aradı. | Open Subtitles | لقد إتصلَ (قس) |