| - Buradan erken çıkmak için bir anlaşma yaptım. | Open Subtitles | لقد عقدتُ إتفاقًا لإخراجي من هُنا قبل .أن أُكمِلَ فترتي بالسجن |
| bir anlaşma yaptı. Dünyanın sonu değil. | Open Subtitles | . " لقد عقد إتفاقًا واحدًا يا " بول . إنها ليست نهاية العالم |
| Hükümetle bir anlaşma yapacak. | Open Subtitles | أنه يعقد إتفاقًا مع الحكومة |
| Karımın söylemeye çalıştığı şey Escobar'la anlaşma yapmanızı istiyoruz. | Open Subtitles | ما تحاول زوجتي قوله (أننا نريد أن نعقِد إتفاقًا مع (إسكوبار |
| Şey, sanırım kızımızı almaya geldim ama kendine saklamayı düşünüyorsan eğer, bir satın alma düşünebilirim. | Open Subtitles | حسنٌ, أعتقدُ أنني هنا حتى آخذ إبنتنا. ولكن لو قررتِ الإحتفاظ بها, سأعتبر الأمر إتفاقًا. |
| Gaviria, Pablo'yla bir anlaşma yapmak yerine şeytanla yüz anlaşma yapmayı yeğlerdi. | Open Subtitles | (كان من الأسهل لدى (جافيريا أن يعقد 100 إتفاق مع الشيطان (بدلًا من أن يعقد إتفاقًا واحدًا مع (بابلو |
| Babamı kurtarmak için şeytanla bir anlaşma yaptım. | Open Subtitles | .لقد عقدتُ إتفاقًا مع (ديفيل) لحماية والدي |
| Will ile bir anlaşma yaptık. 6 ay için. Hayır. | Open Subtitles | ـ لقد أبرمنا إتفاقًا مع (ويل)، فقط 6 أشهر |
| Onlarla bir anlaşma yaptım. | Open Subtitles | لقد أبرمت إتفاقًا معهن. |
| Siz anlaşma diyebilirsiniz. | Open Subtitles | حسنًا, أنتِ أسميته إتفاقًا |
| bir anlaşma yapmıştık! | Open Subtitles | لقد عقدنا إتفاقًا! |
| Son olarak, bir anlaşma! | Open Subtitles | و أخيرًا، عقدنا إتفاقًا! |
| anlaşma... | Open Subtitles | إتفاقًا |
| Bundan o kadar eminim ki size bir teklifle geldim. | Open Subtitles | أنا متأكّدة من هذا الأمر لذا سأعقد إتفاقًا |