| Buluşma ayarlamak için benim telefonumdan birini aradı. | Open Subtitles | لقد أجرى إتّصالاً من هاتفي حول الإجتماع. |
| Geçen hafta Cody Donnelly isimli bir adam aradı. | Open Subtitles | في الأسبوع الماضي ، تلقيت إتّصالاً من رجل يدعى (كودي دونيلي) |
| - Dedektif Beckett. Az önce Atlantic City Belediye Başkanı beni aradı. | Open Subtitles | أيّتها المُحققة (بيكيت)، لقد تلقيتُ للتو إتّصالاً من عمدة (أتلانتيك سيتي). |
| 10 dakika önce bir arama daha gelince ayrıldı. | Open Subtitles | غادرت قبل عشر دقائق بعدما تلقت إتّصالاً آخر. |
| İzin verirseniz bir arama yapmam gerekiyor. | Open Subtitles | المعذرة. يجب أن أجري إتّصالاً. |
| Red John, Kristina'nın takip edilebilecek bir arama yapmasına izin vermiş. | Open Subtitles | (ريد جون) ، جعل (كريستينا) تجري إتّصالاً يمكن تعقّبه |
| 30 yıl boyunca bu davada çalıştım ve bir telefon konuşmasını bile hak etmediğimi mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | لقد عملتُ في هذه القضيّة لـ 30 عاماً ولا تعتقدين أنني أستحق إتّصالاً هاتفيّاً؟ |
| Bay Reese, arabayı pusuya sürükleyen sarışın, taksiden inince birisini aradı. | Open Subtitles | سيّد (ريس)، الشقراء التي قادته إلى الفخ أجرت إتّصالاً بعد خروجها من السيّارة. |
| Bayan Vogelsong'un doktoru beni aradı. Telefona cevap vermediğini söyledi ve onu kontrol etmemi istedi. | Open Subtitles | عندما تلقيتُ إتّصالاً قائلاً أنّ طبيب الآنسة (فوغلسونغ) لمْ يتلقَّ رداً عندما اتّصل بها وطلب منّي التحقق من الأمر. |
| Az önce avukatlar aradı. Doktor, Elise'in dengesiz olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | تلقيتُ إتّصالاً للتو من مُحاميهم، وقال الطبيب أنّ (إليز) كانت غير سليمة عقلياً. |
| Sadece bu sabah bizi Pennsylvania Demiryolları, Will Rogers Başkan Hoover, Vali Roosevelt, Gümrük Dairesi ABD Posta ve İzciler aradı. | Open Subtitles | وردنا هذا الصباح إتّصالاً من سكّة حديد "بنسلفانيا،" (ويل روجر) والرئيس (هوفر) والحاكم (روسفلت)... دائرة الجمارك ودائرة خدمات البريد والكشّافة الأمريكيّـة. |
| Joe, 14 arama yapmış. Hepsi de aynı numaraya... | Open Subtitles | أجرى (جو) 14 إتّصالاً به، كلّها لنفس الرقم |
| Comescu'nun numarasını aldık. arama bekliyor. | Open Subtitles | لدينا رقم هاتف (كوميسكو) إنّه ينتظر إتّصالاً |
| 11:06'da Ascana Lokantası'na bir dakikalık bir arama yapmış. | Open Subtitles | في الـ11: 06 أجرى إتّصالاً هاتفياً مدته دقيقة واحدة لمطعم (أسكانا). |
| BOLO listesindeki bir Hamas sempatizanından 12 arama. | Open Subtitles | ـ 12 إتّصالاً لـ (هـاماس) يشفق على قائمة (بـولـو).. |
| - Bir arama yapmam lazım. | Open Subtitles | -يجب أن أجري إتّصالاً . |
| 30 yıldır çalıştığım dava ve lanet bir telefon konuşmasını bile hak etmediğimi düşünüyorsun. | Open Subtitles | أعمل في هذه القضيّة لـ 30 عاماً ، ولا تعتقدين أنني أستحقّ إتّصالاً هاتفيّاً لعيناً! . مهلاً |