| Onüç ve Foreman ilaç deneyleriyle meşguller ve aşırı doz için bir cevaba ihtiyacımız vardı, o yüzden onu çağırdık. | Open Subtitles | لقد كانت (ثلاثة عشر) و(فورمان) مشغولين بتجربتهما واحتجنا إجابةً بشأنِ فرط الجرعة، فاستدعيناها |
| Sadece bir cevaba ihtiyacım var. | Open Subtitles | فأنا أريدُ إجابةً واحدةً فقط... |
| Bir cevaba ihtiyacım var... | Open Subtitles | -أحتاج إجابةً |
| - Bak, bir çok insanın buna bir cevabı vardır, | Open Subtitles | أترى، معظم النّاس يملكون إجابةً لهذا السؤال |
| Daha kısa bir cevabı tercih ederdim: | Open Subtitles | أفضّل إجابةً أقل غموضاً من قبيل: |
| Neden bilmiyorum ama cevabı verilmeyen garip bir soru gibi geliyor. | Open Subtitles | "لست متأكدة من السبب, ولكن الأمر أشبه بسؤالٍ غريب لم يتلقى إجابةً, منذ لحظة طرحه". |
| Eğer cevabı onun dualarıyla böylesine sınırlarsan.. | Open Subtitles | وكأنّها تحوي إجابةً لصلواته |
| Karmaşık bir cevabı hak ediyor. | Open Subtitles | ويستحقّ إجابةً معقّدة |
| Bu baktığımız son kitap ayrıca Sod'un kadim yasaları bize aradığımız cevabı verecektir. | Open Subtitles | إنها آخر واحدة نظرنا فيها, القديم,يجب أن نحصل على إجابةً(Sod)وبواسطة قانون |
| - İyi düşün, sorunun tek bir doğru cevabı var. | Open Subtitles | تذكري إجابةً واحدة أجل |
| Yani sorunun cevabı gerçek. | Open Subtitles | وهذه الحقيقة إجابةً لسؤالك. |
| İşte sorunun cevabı. | Open Subtitles | إجابةً على سؤالك... |