| Altı haftalık ücretsiz izin sırasında tüm vergi iadelerimizi ve birikimimizin yarısını kullandık. | TED | أنفقنا كامل إقرارنا الضريبي ونصف مدخراتنا خلال ستة أسابيع من إجازتي بدون لراتب. |
| Benim küçük iznim onun düzen duygusunu alt üst etti. | Open Subtitles | حسناً, إجازتي القليلة أزعجت حسها بالإنضباط |
| Kalp krizi geçirip tatilimi... berbat edeceksin. | Open Subtitles | قد تصاب بنوبة قلبية وتفسد علي إجازتي |
| Pazartesi günü izinliyim ama Salı ilk iş onu götürürüm. | Open Subtitles | نهار الأثنين هو يوم إجازتي سوف آخذه نهار الثلاثاء |
| Sana Tatil fotoğraflarımı göstermeye çalışırken biraz daha kibar olabilirsin. | Open Subtitles | أنا أحاول أن أريك صور إجازتي والتي هي غير محتشمة |
| Tatil iznimi şimdi almam mümkün mü acaba? | Open Subtitles | هل من الممكن أن أخذ إجازتي الآن؟ |
| Çalıştığım organizyonla tatilim boyunca, benim yokluğumda takımımın ilerlediğini gördüm. | TED | وخلال إجازتي من المؤسسة التي كنت أعمل معها، رأيت فريقي ينهض في غيابي. |
| İzne çıktım. Altı ay Toskana'da olacağım. | Open Subtitles | إنني أمضي إجازتي السنوية في "توسكاني" لمدة ستة أشهر |
| Bu benim Muncie'deki tatilimden bir fotoğraf. | Open Subtitles | هذه هي صورتيّ من إجازتي في "مونسي". |
| Bu gece benim izin gecem ve bu gece okulun kostümlü mezuniyet partisi var yani... | Open Subtitles | لكنه اليوم إجازتي وعلي أن أذهب إلى حفلة القديسين الراقصة |
| Genelde, izin günlerimde, soğutucumu doldurur, birkaç bira alırım. | Open Subtitles | عادةً، بأيّام إجازتي آخذ ثلاجة مبرّدة، وأضع بعض الجعّة |
| İzin günümdü. | Open Subtitles | في بحيرة ـ بليدي ـ أقوم باصطياد السمك كان يوم إجازتي |
| Bir gün iznim var. Onda da gelip Kotov'u buhar banyosundan almasalar olmaz. | Open Subtitles | (يوم إجازتي ولكن حتمًا يجب أن يوقضوا (كوتوف |
| İznim bitti. | Open Subtitles | انتهت إجازتي لقد أحببت رؤيتك |
| Ama ben kendi sömestr tatilimi burada, güzel Cleveland Ohio'da geçirmeye karar verdim. | Open Subtitles | لكنّي قرّرت لقضاء إجازتي الربيعية الشخصية الخاصة... هنا في كليفيلند الجميلة، أوهايو. |
| tatilimi mahvetmiyorsun! | Open Subtitles | إذهب للبيت .. أنت لن تفسد عليّ إجازتي |
| Bugün izinliyim, sana söylemedim mi? | Open Subtitles | إنه يوم إجازتي, ألم أخبرك بذلك؟ |
| "Ne mutlu ki yarın izinliyim. Bazı Z'leri yakalayabilirim." | Open Subtitles | "سعيدة جدًا أن غدًا إجازتي. |
| Harika. böylece ben Tatil günümde de, insanlara servis yapmak zorundayım. | Open Subtitles | رائع، في يوم إجازتي الوحيد علي تقديم الطعام للناس |
| İznimi kullanıp, yanına güzel Toledo'ya, Amerika'ya geldim. | Open Subtitles | لذا إستخدمت وقد إجازتي و أتيت إلى هنا . لـ "توليدو" الجميلة ، "أميركا" لأفاجئك . أنا متفاجئ حالياً |
| Bu tatilim sürecinde, Ubuntu'nun Güney Afrika felsefesini hatırladım. | TED | أتعلمي في خلال إجازتي تذكرت حقًا فلسفة جنوب أفريقية هي أوبونتو. |
| İzne çıktım. | Open Subtitles | لقد بدأت إجازتي للتو |
| - Vermont'taki tatilimden. - Evet. | Open Subtitles | (من إجازتي في (فيرمونت |
| tatilime gitmek istiyorum. - Dediğim her şeyi geri alıyorum! | Open Subtitles | أريد أن أذهب إلى إجازتي أستعيد جميع الكلام الذي قلته |