| Onunla dün akşam operada perde arasında tanıştım. | Open Subtitles | أي شابّة إجتمعتُ في الأوبرا ليلة أمس. هو كَانَ رائعَ. |
| Bundan yaklaşık üç ay önce, gittiğim o barda biriyle tanıştım. | Open Subtitles | قبل حوالي ثلاثة شهورِ، إجتمعتُ رجل في هذه الحانةِ التي أَذْهبُ إليه. |
| Bizi Korsanlar'ın maçına götürmek isteyen bir adamla tanıştım. Ne dersin? | Open Subtitles | إجتمعتُ برجل عَرضَ أَخْذنا لرُؤية القراصنةِ يَلْعبونَ، ماذا تعتقد؟ |
| Aslında bir kadınla tanıştığım ama ketum olmaya çalıştığım aklınıza geldi mi? | Open Subtitles | هَلْ خَطرَ لك بأنّني إجتمعتُ a إمرأة؟ أنا فقط لا أَهتمُّ بإذاعته. |
| Evet, yeni tanıştığım kardeşinle de kapı komşusuyuz. | Open Subtitles | البيت المجاور الصحيح إلى أَخِّيكَ، بإِنَّني فقط إجتمعتُ. |
| İllana ve Ben, Hannah'ın tedavisi sırasında hastanede tanıştık. | Open Subtitles | وأنا إجتمعتُ في المستشفى حيث هانا أَنْ تُعالجَ. |
| Müvekkilimle içeride henüz tanıştım, ve siz hazır olduğunuzda biz de hazırız. | Open Subtitles | أنا إجتمعتُ بعميلي بداخل ونحن مستعدّون عندما تجهز |
| Orada tekerlekli sandalyeli cesur bir itfaiyeci ile tanıştım. | Open Subtitles | عندما كُنْتُ هناك، إجتمعتُ مع رجل إطفاء شجاع في كرسي معوّقين. |
| Cumartesi günkü galeri açılışında hoş ve genç bir sanatçıyla tanıştım | Open Subtitles | إجتمعتُ a فنان شاب رائع في إفتتاح المعرضِ يوم السبت. |
| O kadar zor değil. Dün bakkalda çok hoş bir adamla tanıştım. | Open Subtitles | فقط أمس إجتمعتُ a رجل لطيف جداً في البقالةِ. |
| Bu akşam bir başka kadınla tanıştım dedim sana. | Open Subtitles | أردت أن أقول لك بأنّني إجتمعتُ a إمرأة اللّيلة. |
| D'wana'yla üç ay önce tanıştım. | Open Subtitles | إجتمعتُ مع وانا قبل حوالي ثلاثة شهورِ. |
| Böylece onunla tanıştım. Ve bana bir iş teklif ettiler. | Open Subtitles | لذا، إجتمعتُ بهم، وعرضوا عليّ عمل. |
| - Bugün bir kızla tanıştım. | Open Subtitles | - أوه! إجتمعتُ a بنت اليوم. - نعم، كذلك هي. |
| Ama kızınızın sitesindeki bir kiracıyla tanıştım. | Open Subtitles | أنا إجتمعتُ a مستأجر في كَ مجمّع شقق البنتِ |
| Az evvel azgın bir kısrakla tanıştım kayışları biraz yağlamamı istedi, anlarsınız ya. | Open Subtitles | أنا تَواً إجتمعتُ يُكسّرُ مهرةً... فكّرَ أنا أَدْهنُ المرورَ، على سبيل المثال. |
| Bir adamla tanıştım ve eğlendim. | Open Subtitles | إجتمعتُ a رجل، وأنا فقط قَضتْ وقتاً ممتعاً في اللحظةِ. |
| Bu işi yıllardır yapıyorum, ve ikiniz bugüne kadar tanıştığım en kibar çiftsiniz. | Open Subtitles | أنا أَعْملُ هذا للكثير مِنْ سَنَواتِ، وأنت إثنان الإشتراك زوجِ الأكثر روعة الذي أنا أَبَداً إجتمعتُ. |
| Özellikle de yeni tanıştığım birisinden masaya şempanze gibi oturan birisinden daha iyi biliyorum. | Open Subtitles | بالتأكيد أفضل مِنْ الشخصِ الذي إجتمعتُ معه الذي كان على مائدة الطعام |
| Ama... Söylemek isterim ki... Yeni tanıştığım biri. | Open Subtitles | لَكنِّي أوَدُّ أَنْ أَقُولَ إجتمعتُ a رجل مؤخراً. |
| Hal ve ben sadece tanıştık | Open Subtitles | هال وأنا فقط إجتمعتُ. |
| Dr. Bluhm ile daha önceden tanıştık. | Open Subtitles | الدّكتور Bluhm وأنا إجتمعتُ. |