| Bana ihtiyacın olursa ya da konuşmak istersen arayabilirsin, tamam mı? | Open Subtitles | إن إحتجتني, أو أردت التحدث معي أتصل, حسناً؟ |
| Bana ihtiyacın olursa,sana sadece bir telefon uzaktayım. | Open Subtitles | كل الذي يبعدك عني هو مجرد مكالمة هاتفية إن إحتجتني |
| Ama sen yokluğumu fark etmeden geri geleceğim ve ihtiyacın olduğunda her zaman beni arayabilirsin. | Open Subtitles | لكنني سأعود قبل أنّ تلاحظين ذلك و بوسعك دوماً الإتصال بي إنّ إحتجتني |
| Bir şeye ihtiyacınız olduğunda, bana söylemeniz yeterli. Rahatınıza bakın! | Open Subtitles | ، إتصل بي إذا إحتجتني يمكنك أن ترتاح الآن |
| Eğer bana ihtiyacınız olursa Lütfen arayın. | Open Subtitles | لكن إن إحتجتني لأي سبب يمكنك الإتصال بي |
| Bak ne diyeceğim, eğer Bana ihtiyacın varsa aşağıda taksi bekliyor olacağım. | Open Subtitles | إذا إحتجتني سأكون أنتظر سيارة الأجرة هنا |
| Bilmeni istiyorum ki, ben ne durumda olursam olayım, her ne yapıyorsam yapayım, Bana ihtiyacın olduğunda yanında olacağım. | Open Subtitles | أريدك أن تعلمي، أينما كُنتُ و أيما كنت أفعله إن إحتجتني سأكون هناك لأجلك |
| Bana ihtiyacın olursa, sadece bir mesaj uzaktayım. | Open Subtitles | ان إحتجتني , انا فقط على بعد رساله واحده |
| Sen sadece Bana ihtiyacın olduğu için geldin. | Open Subtitles | إنكَ لمْ تأتي إليّ إلّا لسبب .أنكَ إحتجتني |
| İşlerini hallet. Bana ihtiyacın olursa, ara. | Open Subtitles | إذهب إلى عملك إذا إحتجتني إتصل بي |
| Olmaz. Bana ihtiyacın olursa, nerde olduğumu biliyorsun. | Open Subtitles | لا ، لو إحتجتني سأكون في غرفتي |
| Olmaz. Bana ihtiyacın olursa, nerde olduğumu biliyorsun. | Open Subtitles | لا ، لو إحتجتني سأكون في غرفتي |
| Bana ihtiyacınız olursa, hemen burada olacağım. | Open Subtitles | -حسناً -سأكون هنا بالتمام في حال إحتجتني |
| Ayrıca eğer ihtiyacınız olursa ben de buralarda olacağım. | Open Subtitles | وسأنظر في تغطيتنا إذا إحتجتني |
| Seni ararım. Ben köşede beklerim, bir şeye ihtiyacın olur diye. | Open Subtitles | سأتصل بك سأنتظر عند الزاويه في حال إحتجتني |