| çok şarap içtim. - dolaşmak için çok fazla. | Open Subtitles | إحتسيت الكثير من النبيذ هناك الكثير ليلفت إنتباهي. |
| Öğle yemeğinde az şarap içtim, ama içmedim. | Open Subtitles | إحتسيت القليل من النبيذ على الغداء لكن لم أكن أشرب الكحول |
| NCO kulübünde birkaç içki içtim. | Open Subtitles | إحتسيت بعض الأشربة بنادي الظباط |
| - Hayır. En temiz kanı içtin, en eski şeyleri gördün. | Open Subtitles | إحتسيت أنقى الدماء ، ورأيت أقدم الأشياء . |
| Yavaş ol. Bence yeterince içtin. | Open Subtitles | تمهل قليلًا أظنك إحتسيت ما يكفي |
| Bir içki içsem rahatsız olur musun? | Open Subtitles | هل تمانع إن إحتسيت شراباً؟ شراب "فيرمونت" رجاءً |
| - Sabah içmiştin, değil mi? | Open Subtitles | أنت إحتسيت كأساً في الصباح، أليس كذلك؟ |
| Sokağın sonundaki motosikletli adamla bira içtim ve onun yaşlı kadınının memelerini elledim. | Open Subtitles | لقد إحتسيت جعة مع راكب الدراجة النارية العجوز في نهاية الشارع، وتركني ألمس نهديّ زوجته العجوز! |
| Bir içki içtim, tamam mı? | Open Subtitles | لقد إحتسيت شرابًا واحدًا، حسنًا؟ |
| Üç tane içtim. | Open Subtitles | أنا إحتسيت ثلاثة |
| Sadece, öğle yemeğinde üç martini içtim. | Open Subtitles | إحتسيت فقط - 3من شراب "مارتيني" في الغذاء... |
| Örneğin, ben içsem hemen Daisy'yi ve şampanyanın onun gözlerini nasıl ışıldattığını hatırlarım. | Open Subtitles | إذا إحتسيت شراب سأتذكر (ديزي) على الفور والطريقة التي تجعل الشمبانيا عيناها تتألق |
| 14 tane martini içmiştin. | Open Subtitles | لقد... لقد إحتسيت أربعة عشر كوبا من "المارتيني" |