| Hiç sayı tutmuyorlar, takım kurmuyorlar.., | Open Subtitles | أكتشفت أنهم لا يتوقفون عن إحراز الأهداف ولا يختارون فريق يلعبون له |
| Hala sayı, asist ve top çalma rekorları onun elinde. | Open Subtitles | و مازال يحمل أرقاماً قياسية فى إحراز الأهداف, المساعدة و سرقة الكرة |
| Şampiyonayı kazandıran sayıyı attıktan sonra resmen dünyanın en tepesindeydim dostum. | Open Subtitles | بعد إحراز هدف البطولة لقد كنت على قمة العالم يا رجل |
| Van Buren'in 1948'de o sayıyı nasıl yaptığını anlatırdım. | Open Subtitles | عن فان بورين إحراز ذلك الفوز في 48؟ |
| Bugün daha önce mümkün olmayan bir boyutta ilerleme kaydetmek daha da mümkün. | TED | واليوم، من المحتمل إحراز تقدم بشكل متزايد على نطاق لم يكن ممكنًا من قبل أبدًا. |
| Toplantı bizi hala sürmekte olan ve hiçbir ilerleme kaydedilmemiş Berlin kriziyle baş başa bırakmıştı. | Open Subtitles | ماك جورج باندي مساعد للرئيس كينيدي حيث خلّف لنا أزمة برلين قائمة كما هي دون إحراز أي تقدم بها |
| Ve bunu ne kadar erken kabul ederseniz, tekrar ilerleme kaydetmeye o kadar erken başlarız. | Open Subtitles | وكلما تقبًلتم ذلك .. كلما أستطعنا إحراز تقدٌم |
| Bay Curtis hakimle konuşmuştu. Eğer ilerleme kaydetmeye devam edersem kızımı tekrar görmeme izin vereceklerini söyledi. | Open Subtitles | وقد خاطب السيّد (كرتس) القاضي ويقول أنّني إن استمررت في إحراز تقدّم |
| En azından, benim sayemde ilerleme kaydediyorduk. | Open Subtitles | شكر لي، على الأقل، تم إحراز تقدم. |
| Hala sayı, asist ve top çalma rekorları onun elinde. | Open Subtitles | و مازال يحمل أرقاماً قياسية فى إحراز الأهداف, المساعدة و سرقة الكرة |
| Bahse varım tutucu, başlangıç kalesini engelleyince diğer adamın sayı yapamamasına bayılıyorsundur. | Open Subtitles | أراهن أنك تحب عندما يغطي الملتقط على اللاعب الآخر حتى لا يستطيع إحراز الهدف |
| Alçıdaki iki bacağını kullanarak sayı yapmak oldukça zor olacak. | Open Subtitles | سيكون حقاً من الصعب عليك إحراز النقاط مع ساقين مجبرتين بالجبس |
| Oyun bozucu önündeki tutucuları geçince pist etrafında ikinci kez dönüp, sayı yapmaya çalışır. | Open Subtitles | حالما تدخل محرزة النقاط وسط اللاعبات المدافعات... تسحبها للخط خلال ثانية وتحاول إحراز نقطة. |
| Van Buren'in 1948'de o sayıyı nasıl yaptığını anlatırdım. | Open Subtitles | عن فان بورين إحراز ذلك الفوز في 48؟ |
| Salak gerizekalı iki puanlık sayıyı kaçırdı. | Open Subtitles | الوغد الحقير , عليه إحراز نقطتين |
| Biraz ilerleme sağlarım sanmıştım ama mahalledekiler Venezuelalıymış meğerse. | Open Subtitles | أعتقد أنه يمكنني إحراز بعض التقدم لكن في الحقيقة هذا حي الفنزويليين |
| - İlerleme kaydetmeye çalışıyorum ama... - Otur. | Open Subtitles | -إنّي أُحاولُ فحسب إحراز تقدّمًا، ولقد ... |
| Tam da ilerleme kaydediyorduk. | Open Subtitles | نحن فقط بدأنا في إحراز تقدم |