| Daha fazla asker ve ekipman getirecekler ve ne pahasına olursa olsun Getirmeye devam edecekler. | Open Subtitles | سوف يحضرون المزيد من الرجال والمعدات وسيستمرون في إحضارهم مهما تكلف الأمر |
| - Ve biz göremeyene kadar Getirmeye devam edin. | Open Subtitles | وواصلي في إحضارهم حتى نفقد القدرة على الرؤية. |
| Yarın getirip sana ve kardeşlerine gösterebilirim. | Open Subtitles | و يمكنني إحضارهم في الغد و أريهم لكِ و لأخواتكِ |
| Yani kurtarıyorum dediğin hayvanları aslında eve getirip içlerini dolduruyorsun öyle mi? | Open Subtitles | لذا حينما تقول إنقاذ فأنت تعني إحضارهم للمنزل وتحنيطهم |
| Onları bu gece getirebilir misiniz? | Open Subtitles | حسنا، هل يمكنك إحضارهم هنا الليلة؟ |
| Kahvaltıyla beraber getirebilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك إحضارهم مع الإفطار؟ |
| Bir dahaki gelişinde, az bir süre için de olsa onları da getirir misin? | Open Subtitles | هل يمكنكَ إحضارهم المرة القادمة ولو لدقائق معدودة؟ |
| Evet, onları buraya getirdiğin için sağ ol Bay... | Open Subtitles | نعم، شكراً على إحضارهم إلى هنا يا سيد... |
| Teşekkürler dul Preedle. Getirmeye devam edin. | Open Subtitles | شكراً أيتها الأرملة استمري في إحضارهم |
| Getirmeye devam et. | Open Subtitles | حسناً، واصلي إحضارهم. |
| Hadi çocuklar. Onları buraya Getirmeye odaklan. | Open Subtitles | أريدك أن تركز على إحضارهم هنا |
| Getirmeye devam edin. | Open Subtitles | إستمروا في إحضارهم |
| Evet, hepsini getirip o salak heriflerin hepsini teker teker dinleyeceğim. | Open Subtitles | صحيح, علينا إحضارهم جميعاً و أنا سأستمع للهراء الذي سيصدر عن كل واحد منهم |
| Bakın, tek yapmanız gereken çocukları getirip odaya götürüp bağlamak. | Open Subtitles | إنظر, كلم ما يتوجب عليك فعله هو إحضارهم |
| Bakın, tek yapmanız gereken çocukları getirip odaya götürüp bağlamak. | Open Subtitles | إنظر, كلم ما يتوجب عليك فعله هو إحضارهم |
| Buraya getirebilir miyiz? | Open Subtitles | أيمكننا إحضارهم هنا؟ |
| Buraya getirebilir miyiz? | Open Subtitles | أيمكننا إحضارهم هنا؟ |
| Gidip getirir misin? | Open Subtitles | هل بإمكانك إحضارهم .. ؟ |
| Belki de Johnathan günlüklerinde bahsetmiştir. Stefan'a söylerim getirir. | Open Subtitles | ربّما كتب (جوناثان) عن ذلك بيومياته أتعلمين، سأطلب من (ستيفان) إحضارهم |
| Onları getirdiğin için sağol. | Open Subtitles | شكراً على إحضارهم |
| Yoksa onları buraya getirmek için izin alırız. | Open Subtitles | قبل أن نُصدرَ مذكرةً تنصُ على إحضارهم بالقوة |