| - Beni buraya getirdiğin için teşekkürler. - Geldiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | ـ شكراً علي إحضاري إلي هنا ـ شكراً علي قدومك |
| Beni buraya getirdiğin için çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | دعني أقول شكرًا جزيلاً لك على إحضاري هنا |
| Bu tam olarak ihtiyacım olan şey. Beni buraya getirdiğin için sağ ol. | Open Subtitles | هذا بالضبط ما كنت أحتاج إليه لذلك شكرًا لكِ على إحضاري هنا |
| Yani tüm bunlar cadılar, saldırılar beni buraya getirmek içindi yalnızca. | Open Subtitles | وكلهذا،السحرة،الهجوم.. من أجل إحضاري هنا فحسب .. |
| Seni eve getirmem büyük bir davranış olabilir | Open Subtitles | ربما كن ترين إحضاري لك للمنزل شيئا كبيرآ |
| Umarım ofisinize yiyecek getirmemin bir sakıncası yoktur. | Open Subtitles | أتمنى أن تكون موافقاً على إحضاري وجبة إلى مكتبك |
| Buraya getirildim çünkü amatörleri profesyonele dönüştürebiliyorum. | Open Subtitles | لقد تم إحضاري إلى هنا لأنني أستطيع أن أحول الهواة إلى محترفين |
| Bu akşam beni de getirdiğin için sağ ol. | Open Subtitles | إذاً ، شكراً على إحضاري الليلة |
| Beni gece gece buraya getirdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | إذاً ، شكراً على إحضاري الليلة |
| Beni buraya getirdiğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لك على إحضاري إلى هنا |
| Beni eve getirdiğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لك على إحضاري إلى هنا، |
| Beni buraya getirdiğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | أشكرك علي إحضاري هنا |
| Beni getirdiğin için teşekkürler patron. | Open Subtitles | أشكرك على إحضاري أيها الرئيس. |
| Beni buraya getirdiğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكرا لك على إحضاري هنــا |
| İkimizde çok meşguldük, yine de beni böyle bir yere getirmek istedin. | Open Subtitles | ومع ذلك أردت إحضاري إلى مكان كهذا |
| Beni buraya getirmek için yalan mı söyledin sen? | Open Subtitles | هل كذبتَ من أجلِ إحضاري إلى هنا؟ |
| Galiba beni buraya getirmek çok zekice bir durumu ima etmekte ve... | Open Subtitles | أعتقد بأنّ إحضاري إلى هنا يشير إلى أمر ذكي عن... |
| Seni buraya getirmem iyi bir şey ama değil mi? | Open Subtitles | هل أنتَ موافق على إحضاري لك هنا؟ |
| Umarım Rahibe Teresa'yı getirmem sorun olmaz. | Open Subtitles | أتمنى ألا يضايقك إحضاري للأم (تيريسا) فإن (جينيفر) تحتاج لبعض الراحة |
| Umarim Lavinia'yi getirmem sorun olmamistir? | Open Subtitles | لا تمانعين إحضاري (لافينيا) ؟ |
| Seni Storybrook'a getirmemin sebebi buydu. | Open Subtitles | هي سبب إحضاري لك إلى "ستوري بروك" في الأساس |
| Seni buraya getirmemin sebebi bu. | Open Subtitles | هذا سبب إحضاري لك |
| Buraya getirildim, çünkü amatörleri birer profesyonele çevirebiliyorum. | Open Subtitles | لقد تم إحضاري إلى هنا لأنني أستطيع أن أحول الهواة إلى محترفين |
| Dediğim gibi; Keskin nişancı olarak getirildim. | Open Subtitles | لقد أخبرتك, لقد تم إحضاري إلى هنا كمصوبة |