| Karşıma çıkacak ilk erkekle beraber olacağımı söylemek isterdim anneme. | Open Subtitles | أريد إخبارها أنني أريد مضاجعة أول شخص يأتي في مخيلتي |
| Git ve ona daha önce söylemek isteyip de söyleyemediklerini söyle. | Open Subtitles | اذهب وأخبرها ما كنت تريد إخبارها به حينما لم تستطع ذلك. |
| Eğer ona bu şeklide destek olabileceğini düşünüyorsan, o zaman ona bunu söylemelisin. | Open Subtitles | لو كنت تظن أنه يمكنك التواجد لها مثل ذلك, عليك إخبارها ذلك. |
| Ona söyleyeceğim, merak etme. Birbirinizi gerçekten seviyorsanız ona gerçeği şimdi de söyleyebilirsin. | Open Subtitles | إذا كنتم فعلاً تحبون بعضكم فيمكتك إخبارها الان |
| Onunla konuşmadığım için iyiyim. Belki de söylemeliyim. | Open Subtitles | ولكنني لا أهتم إن لم أقله وهو أنني مرتاح لعدم مخاطبتها ربما يجدر بي إخبارها بذلك |
| Ona kiminle takıIıp takılamayacağını söyleyemezsin. | Open Subtitles | . أنت لا تستطيع إخبارها من الذى يجب أن تتواعد معه |
| Artık 28 yıI sonra gideceğin yeri ona söylemek zorunda değilsin. | Open Subtitles | ألا تريدين إخبارها أن تغرب عنكِ بعد 28 سنة ؟ |
| Bunu ona hemen söylemek istiyordum; ama o güne kadar beklemeliydim. | Open Subtitles | لكم وددت إخبارها بذلك لكني لا استطيع سوى الانتظار إلى حين ذاك اليوم |
| Bunu ona hemen söylemek istiyordum... ama o güne kadar beklemeliydim. | Open Subtitles | لكم وددت إخبارها بذلك لكني لا استطيع سوى الانتظار إلى حين ذاك اليوم |
| Bunun doğru karar olduğundan emin değilsin .ama bunun ona söylemek istediğin şey olduğuna eminsin. | Open Subtitles | لستِ متاكدةً ما إذا كان هذا هو القرار الصحيح لكنّكِ متأكدةٌ أن هذا ما تودّين إخبارها به |
| Seni üzmek istemiyorum ama bence söylemelisin. | Open Subtitles | أكره تخييب أملك، لكنّي أشجعك على إخبارها |
| Öyleyse onun yanında olamayacağını söylemelisin. | Open Subtitles | حسناً , سيكون عليكِ إخبارها بأنكِ لن تكوني هنا من أجلها |
| Ona, çarşıda iyi bir gün geçirdiğini söyleyebilirsin. | Open Subtitles | الآن، يمكنك إخبارها بأنك قضيت يوماً في السوق |
| Daha şimdiden protokol altıyı ihlal ettim belki de sadece ona söylemeliyim. | Open Subtitles | أنا جاهز اليوم لإنتهاك بروتوكول ستة ربما علي إخبارها |
| Hayır, hayır. Ona doğruyu söyleyemezsin. Tüm bunlar yüzünden zaten yeterince stresli. | Open Subtitles | لا,لا,لا,لا يمكنكِ إخبارها الحقيقة,فهي مرهقة للغاية بسبب كلّ هذا |
| Bildiğiniz pek çok şeyi anlatmak istiyorsunuz ona | Open Subtitles | كثير من الأشياء التي تعرفنها تردن إخبارها بها |
| - Lütfen onunla konuşup gitmesi gerektiğini söyler misin? - Lütfen konuş onunla. | Open Subtitles | هل يمكنك التحدث اليها ارجوك و إخبارها ان تذهب بعيداً |
| Ben bir kadınım. Herşeyi söylemen gereken bir robot değilim! | Open Subtitles | أنا سيدة أيضاً, لست أنسانة ألية عليك إخبارها بكل شيء |
| Eğer ona söyleyemiyorsam, sana da söyleyemem, değil mi? | Open Subtitles | إن لم يمكنني إخبارها فلا يمكنني إخبارك، صحيح؟ |
| Bunu Jane'e söylemeliyiz. | Open Subtitles | ينبغي علينا إخبارها بأننا نفعل هذا |
| Ayrıca ona annesini becermek istediğimi söyleyebilirim. | Open Subtitles | وأستطيع إخبارها أني أريد مضاجعة والدتها. |
| Ona söylemem gereken bir şey var, onun bunu nasıl karşılayacağını bilmiyorum. | Open Subtitles | هناك فقط ما علىّ إخبارها به ولا أعرف كيف ستتقبله |
| Ona Filarmoni'de olmadığımı söylemeyi geçekten istedim. | Open Subtitles | أردت إخبارها بالحقيقة أني لم أكن بفرقة محبي الموسيقى |