| Bunların hepsinin sahte olduğunu söyleyemezsin bana. | Open Subtitles | لا يمكنك إخباري بأن كل ذلك هو لأنك تعمل كعاهر فحسب |
| Karada olmanın burada olmaktan güvenli olduğunu söyleyemezsin. | Open Subtitles | لا تستطيع إخباري بأن هناك مكان ،على الأرض أكثر أمناً من هنا |
| Karada olmanın burada olmaktan güvenli olduğunu söyleyemezsin. | Open Subtitles | لا تستطيع إخباري بأن هناك مكان ،على الأرض أكثر أمناً من هنا |
| Bana Doktor Conrad Gould'un tüm dökümanlarını kütüphaneye bıraktığı söylendi, ve 1998'den beri olan günlüklerini görmem lazım. | Open Subtitles | تم إخباري بأن الدكتور كونراد جولد، أرسل كل قصاصاته إلى مكتبتكم أريد رؤية قصاصته منذ العام 1998 |
| Birbirinize şeref duyduğunuzu göstermek için böyle selamlaştığınız söylendi. | Open Subtitles | لقد تم إخباري بأن هذه هي الطريقة التي تحيّون بها بعضكم البعض بإحترام |
| Hâlâ detaylar üzerinde çalıştığımız için gizli tutmam söylenmişti. | Open Subtitles | لقد تم إخباري بأن أبقيه سراً بما أننا نعمل على التفاصيل |
| Makale yazmayı bitirdiğini söylemiştin dolayısıyla bunun araştırma olduğunu söyleyemezsin. | Open Subtitles | - مرحباً . -لقد قلتَ بأنها أنهت كتابة مقالها -لذا لايمكنكَ إخباري بأن هذه مجردُ أبحاث . |
| Bir barda olmam ve kocanla kavga çıkarmam söylendi. | Open Subtitles | تم إخباري بأن أتواجد في حانةٍ ما، وأن أتعارك مع زوجك. |
| - Eğer kendisi düştüyse... - Bana her şey söylendi... | Open Subtitles | إذا سقطَ - لقد تم إخباري بأن - |
| R ve D'nin Vatanseveri alt edebilecek yeni bir silahı olduğu söylendi bana. | Open Subtitles | لقد تم إخباري بأن قسم الأبحاث لديه سلاح جديد شيء قادر على القضاء (على (الوطني |
| - Bana Jerry Dantana söylendi. | Open Subtitles | -تم إخباري بأن (جيري دانتانا ) |
| Ve değerlerime saygı duyulacağı söylenmişti, düşünce biçimime, faturalarıma, ve müvekillerimle olan ilişkilerime. | Open Subtitles | ولقد تمّ إخباري بأن ستكون لي قيمة لعقلي ورواتبي، وعلاقاتي مع موّكليني. |
| Pardon ama bana Bay Rifkin'in temsilciden vazgeçtiği söylenmişti. | Open Subtitles | آسفة، لكن لقد تم إخباري بأن السيد (ريفكين) قد تخلى عن حميع الإعتراضات |