| Onu aşağıladığını göstermek için salonun en zavallı avaresini seçti. | Open Subtitles | لاظهار إحتقارها المطلق لجاك إختارت أكثر الصعاليك بؤساً في قاعة الرقص |
| Onları ucuza kapattım. Avrupalı temsilci durduk yere beni seçti. | Open Subtitles | لقد حصلت عليهم بثمن رخيص وكالة أوروبية إختارت إسمي عن طريق الصدفة |
| Hayatında bir bardak şaraptan fazlasını içmemiştir ve tamamen kafayı bulmak için bu günü seçti. | Open Subtitles | إنها ثملة إنها لم تأخذ أكثر من كوب من النبيذ طوال حياتها .. ولقد إختارت اليوم لكي تكون ثملة |
| Milyarder bir genç kodamanın,. aklı karışmış ve aşk yerine parayı seçmiş bir küçük hanımın ve her yerden fırlayan, gizemli bir arkadaşın var. | Open Subtitles | يوجد الميليونير توجد الفتاة المشوّشة التي إختارت المال على الحب والصديق الغامض الذي يظهر في كل مكان |
| Gitmemin tek nedeni, karısının ilaçla uyuşmayı tercih etmesi. | Open Subtitles | على أيَ حال، أنا ذهب إلى هناك فقط لأنَ الزوجة إختارت أن تهدَئ نفسها |
| Geçen sene First Lady burayı Urban Green Thumb programı için seçmişti.* | Open Subtitles | إختارت السيدة الأولى هذا الموقع شخصيا لإطلاق برنامج التشجير في المناطق الحضرية. |
| Kendini onu kurtarmak zorunda hissetmen için seni kurban olarak seçti. | Open Subtitles | إختارت نفسها كالضحيّة لإرغامك لتوفيرها و إحزر ما؟ |
| Yani, kendisine saygı gösterilmesini seçti. | Open Subtitles | أعنى لقد إختارت كرامتها أولاً لكن أنت لا تزال حياً ,أليس كذلك؟ |
| Belki 6 ay önce tedavi olamıyordu ya da nedense tedavi olmamayı seçti. | Open Subtitles | حسناً، إحتمال قبل ستة أشهر لم يكن لديها إمكانية العلاج أَو هي إختارت أن تتجاهله لسبباً ما |
| Olduğum şeye rağmen bana güvenmeyi seçti. Birinin içgüdülerini takip edeceksem, bu onunkiler olur. | Open Subtitles | لقد إختارت الإيمان بيّ بالرغم من ماهيتي، وإذا وثقتُ بغرائز أحداً، فستكون هي. |
| Ama ailesinin yerine o otobüsteki kaltağı seçti. | Open Subtitles | لكنّها إختارت ذلك السافل الذي على متن الحافلة على عائلتها |
| Annem düğün tarihini, yerini ve yemek şirketini seçti bile. | Open Subtitles | إذن أمي إختارت موعد ومكان بالفعل ومتعهد طعام للزفاف |
| Bu ezici gücümüzü gözler önüne seriyor... bu yüzden NPA bu yöntemi seçti. | Open Subtitles | هذا يعرض قوتنا الساحقة، لذلك وكالة الأمن القومي إختارت هذا الأسلوب. |
| Senin yerine o yakışıklı, genç milyoneri seçti diye mi? | Open Subtitles | أتقصد لأنها إختارت ذلك الجميل الغني عليك؟ |
| Ben de burayı ambiansından dolayı seçti sanıyordum. | Open Subtitles | وأنا ظننت أنها إختارت هذا المكان من أجل الأجواء. |
| İki renk arasında kalmıştı. Somon ve bej. -Sonunda hangisini seçti? | Open Subtitles | بين اللونين، البرتقالي الفاتح أو الأحمر أيّهما إختارت في النهاية؟ |
| Tanrı bir nedenden ötürü 4. ağabeyimizi seçti. | Open Subtitles | السماوات قد إختارت أخونا الرابع لسبب ما. |
| 92 kez çocuğunun yerine işini seçti. | Open Subtitles | إثنان و تسعون مرّة إختارت أن تعمل على حساب طفلتها |
| Sıcaklığın yaklaşık 31 derece olduğu bir yer seçmiş. | Open Subtitles | وقد إختارت المكان الذى درجة الحرارة حوالى 31 درجه مئويه |
| Sana çakmağı vermemeyi tercih ediyor, çünkü verirse yine kitaplığı yakmaya teşebbüs edersin. | Open Subtitles | إنها إختارت ألا تمنحك قداحتك لأنك ستحرق المكتبة ثانية |
| Oğlum kendini kurban etmeden çok daha önce kurbanlık seçmişti onu. | Open Subtitles | لقد إختارت إبني للتضحيه به منذ مده طويله قبل أن يضحي هو بنفسه |
| Bu mekanizma en iyi uyarlanmışı seçip, geri kalanını merhametsizce ortadan kaldırmıştı. | Open Subtitles | إختارت الأفضل تكيّفاً, وأبادت البقيّة بشكلٍ قاسٍ. |
| Kalbimi kırıp, bir başkasını seçen biriyle. | Open Subtitles | وقد كسرت قلبي عندما إختارت شخص آخر |
| Hanımefendi seçimini yaptı ve hepimiz hayatımıza devam etmeliyiz. | Open Subtitles | الفتاه إختارت و يجب أن يواصل كل منا حياته |