Kendi yaptığını inkâr etti. yalan testini de geçti. | Open Subtitles | لقد نفت أنه لها ونجحت فى إختبار كشف الكذب |
Alex yalan testini ayarlamış. | Open Subtitles | لقد حدد (إليكس) موعد إختبار كشف الكذب |
yalan makinesi testi emri, İç Güvenlik Bakanlığı'nın Altyapı Koruma bölümünden sorumlu müdür yardımcısından geliyor. | Open Subtitles | قرار إختبار كشف الكذب صدر من المدير المساعد لحماية البنية التحتية لوكالة أمن الوطن. |
Pazartesi yalan makinesi testi var. | Open Subtitles | لدينا إختبار كشف الكذب يوم الإثنين. |
Ama Cooper's yalan makinesi testi konusunda uzman. | Open Subtitles | لكن، شركة "كوبر" متخصصة في إجراء إختبار كشف الكذب |
Kurabiyelerle yapılan "yalan makinesi testi" düşün. | Open Subtitles | فكر فيه على أنه إختبار كشف الكذب لكن... بإستخدام الكعكات. |