| Ormanda hoşça vakit geçirmekle evlenmek arasında büyük bir fark vardır. | Open Subtitles | هناك إختلاف كبير بين الشخص الصالح للزواجِ والعلاقة المؤقّتة في الأدغال |
| Numara yapmakla yalan söylemek arasında büyük bir fark vardır. | Open Subtitles | تعرفين، هناك إختلاف كبير بين الكذب والأفتراء |
| Bir aldatma olayını bilmek ile boğazına tıkanmış aşk mektupları bulmak arasında büyük bir fark vardır. | Open Subtitles | هُناك إختلاف كبير بين معرفة وجود ،علاقة غرامية غير شرعية . و أن يكون لديك خطابات حب مخفية |
| Arada büyük fark var. | Open Subtitles | هُناك إختلاف كبير |
| Arada büyük fark var. | Open Subtitles | إختلاف كبير |
| Boks, Lisa, boks. Arada çok fark var. | Open Subtitles | الملاكمة، ثمة إختلاف كبير بينهما |
| Çok fark eder. | Open Subtitles | هناك إختلاف كبير |
| Biraz bir şeyler bilen herkes fare ile sıçan arasında ne kadar büyük bir fark olduğunu bilir. | Open Subtitles | فأي شخص لديه بعض المعرفة، فمن المؤكد أن يعلم أنه هنالك إختلاف كبير بين الفأر والجرذ |
| Çünkü kanunlara göre "tam olarak değil" ile "hayır" arasında oldukça büyük bir fark var. | Open Subtitles | لأنه حين يكون الأمر متعلقاً بالقانون هناك إختلاف كبير بين ليس بالتحديد ولا |
| Tek eşlilikle sadakat arasında büyük bir fark vardır, Jules. | Open Subtitles | هناك a إختلاف كبير بين الزواج الأحادي والوفاءِ، جولز. |
| Arada büyük bir fark var. | Open Subtitles | هناك إختلاف كبير واحد. |
| Bu bölgede, ikisinin arasında büyük bir fark var. | Open Subtitles | هناك إختلاف كبير بين الإثنان. |
| - Arada büyük bir fark var. | Open Subtitles | هناك إختلاف كبير |
| Ama onlarla aramda büyük bir fark var. | Open Subtitles | لكن ثمة إختلاف كبير بيننا |
| Arada büyük fark var. | Open Subtitles | إختلاف كبير |
| 50 ile 100 kişi arasında çok fark var. | Open Subtitles | هناك إختلاف كبير بين 50 و 100 رجل |
| "Amaçsız" ile "küçük düşürücü" arasında çok fark var. | Open Subtitles | هناك إختلاف كبير بين "بلا معنى" و "إذلال ". |
| - Benim için Çok fark eder. | Open Subtitles | - بالنسبة لي، إختلاف كبير - |
| - Çok fark eder. | Open Subtitles | إختلاف كبير. |