| Buradan gitmesi lazım. | Open Subtitles | عليك إخراجه من هنا. |
| Buradan gitmesi lâzım. | Open Subtitles | -علي إخراجه من هنا |
| Bak, bir sürü kan kaybediyor. Onu buradan çıkarmalıyız. | Open Subtitles | أنه يخسر الكثير من الدماء علينا إخراجه من هنا |
| Onu kurutup buradan çıkarmalıyız. | Open Subtitles | ونحن يجب علينا تجفيفه و إخراجه من هنا. |
| Hadi, Çavuş. Tanrı aşkına çıkar onu buradan. | Open Subtitles | هيا،ايها الرقيب من أجل المسيح إخراجه من هنا |
| Önemli olan onu buradan çıkarmamız, değil mi? | Open Subtitles | عليّ فحسب التركيز على إخراجه من هنا صحيح؟ |
| Kötüleşiyor, fakat onu buradan çıkarmalıyız. | Open Subtitles | إن حالته تسوء ولكن علينا إخراجه من هنا |
| Git ve söndürücüleri aç. Onu buradan çıkarmalıyız. | Open Subtitles | يجب إخراجه من هنا |
| Hadi, onu buradan çıkarmalıyız. | Open Subtitles | -أمسكته -هيّا، علينا إخراجه من هنا |
| Hadi, onu buradan çıkarmalıyız. | Open Subtitles | حسناً ، علينا إخراجه من هنا |
| Bence onu buradan çıkarmalıyız. | Open Subtitles | علينا إخراجه من هنا |
| Önemli olan onu buradan çıkarmamız, değil mi? | Open Subtitles | عليّ فحسب التركيز على إخراجه من هنا صحيح؟ |
| Daha fazla içmeden onu buradan çıkarabilirmisiniz? | Open Subtitles | هل يمكنكم رجاءً إخراجه من هنا قبل أن يشرب هذا أيضا؟ |