| On yıldır aldatma üstüne aldatma. Artık saklamaya bile çalışmıyor. | Open Subtitles | على مدار السنين، علاقة محرّمة تلو أخرى، ولا يحاول إخفاءها |
| Eğlenceli olan tek gerçek birinin saklamaya çalıştığı gerçektir. | Open Subtitles | حقائق المرح الوحيدة هي التي يحاول الشخص إخفاءها |
| Çoğu zaman, saklamaya çalıştığımız şeyler etrafımızdaki insanlar için açıkta olan şeylerdir. | Open Subtitles | في كثير من الأحيان، الأشياء التي نحاول إخفاءها تكون على الناس من حولنا |
| Tamam, diyelim ki vardı ve senden saklamaya çalışıyordu. | Open Subtitles | حسناً ، لنقل انها كانت تمتلكُ واحدةً وكانت تحاول إخفاءها عنكِ |
| Bir ilişkin vardı Joan ve bu şekilde saklamaya çalıştın. | Open Subtitles | كنتما على علاقة جوان، وهكذا حاولت إخفاءها. |
| saklamaya çalışmışlar. | Open Subtitles | أجل. يبدو أنهم كانوا يحاولون إخفاءها |
| Birkaç saat içinde, S.H.I.E.L.D.'in saklamaya çalıştığı tüm kirli sırlarını öğreneceğim. | Open Subtitles | خلال بضع ساعات سنعرف كلّ الأسرار التي حاولت "الدرع" إخفاءها. |
| Birkaç saat içinde SHIELD'ın saklamaya çalıştığı tüm kirli sırlarını öğreneceğiz. | Open Subtitles | خلال بضع ساعات سنعرف كلّ الأسرار التي حاولت "الدرع" إخفاءها. |
| saklamaya çalışma. | Open Subtitles | لا تحاول إخفاءها |
| LaRoche yapabilir. Gerçek olan neyse ben olsam ondan saklamaya uğraşmazdım. | Open Subtitles | (لاروش) لديه الحقّ وأياً كانت الحقيقة، فلن أحاول إخفاءها عنه |
| Jay hep bunları benden saklamaya çalıştı. | Open Subtitles | يحاول (جاي) إخفاءها مني دائماً |