"إخْبار" - Translation from Arabic to Turkish

• söyleyemezsin
• anlatmak

Bunu hiç kimseye söyleyemezsin. Tamam.
أنت لا تَستطيعُ إخْبار هذا إلى أي شخص حسناً

Bu davayı kazanana kadar, bir Allah'ın kuluna söyleyemezsin.
،لغاية ما نتغلب في هذه القضية .لا تَستطيعين إخْبار آيّ روح

Bunu ona söyleyemezsin, Ally.
أنت لا تَستطيعُ إخْبار ذلكها، ألي.

Bana devrettikleri her şeyi, öğrettikleri her güzelliği anneme ve babama anlatmak istiyorum.
أُريدُ إخْبار أمي وأبي بكُلّ الأمور التي حدثت لي الأشياء العظيمة التي علّموني

Haçlıların Çocuklar olduğunu onlara anlatmak istemedim, onları hayal kırıklığına uğratıyor.
أنا لَمْ أُردْ إخْبار الأطفال عن حملات الأطفالِ الصليبية، هو عجزهم خارج.

Gerçek insanların gerçek hikayelerini anlatmak istiyorum.
وأنا أُريدُ إخْبار قصصِ حقيقيةِ حول الناسِ الحقيقيينِ، موافقة؟

Bunu ona kesinlikle söyleyemezsin.
أنت لا تَستطيعُ إخْبار ذلكها.

- Sadie'ye söyleyemezsin.
- أنت لا تَستطيعُ إخْبار سادي.

Bana bunu anlatmak ister misin?
اتُريدينُ إخْبار ي عنه؟