| O örgütte idari becerisi olan kimse yok. Onları dağıtıp bölgesini paylaşmalıyız. | Open Subtitles | لا توجد مهارة إداريّة لهذه المنظمة، يجب أن نحلّهم. |
| Komiser olarak ilk kez birine terfi vereceksin. Bu da idari başarına yansıyacaktır. | Open Subtitles | هذه أوّل ترقية إداريّة لكَ بصفتكَ ملازمًا، وستنعكس على قيادتكَ |
| Özel idari tedbirlerle birlikte Manhattan'da yüksek güvenlikli bir ıslahevinde. | Open Subtitles | مركز احتجاز شديد الأمن في (مانهاتن) تحت تدابير إداريّة خاصّة. |
| Bir açıklama yazın, Çavuş Doakes idari uzaklaştırma aldı, iç güvenlik araştırması için bekliyor. | Open Subtitles | الآن! اطبع إقراراً بأنّ الرقيب (دوكس) بإجازة إداريّة رهن تحقيق بشؤون داخليّة |
| Çavuş Doakes idari kararla uzaklaştırılmıştır. Hakkında içişleri soruşturması açılacaktır. | Open Subtitles | الرقيب (دوكس) بإجازة إداريّة رهن تحقيق بشؤون داخليّة |
| Çavuş James Doakes idari kararla uzaklaştırılmıştır. Hakkında içişleri soruşturması açılacaktır. | Open Subtitles | الرقيب (جيمس دوكس) بإجازة إداريّة رهن تحقيق بشؤون داخليّة |
| Şöyle diyelim, idari izindeyim. | Open Subtitles | تقنياً, أنا في إجازة إداريّة |
| İdari izinde. | Open Subtitles | إنّه في إجازة إداريّة. |
| - Şuan idari izinde. | Open Subtitles | -تقنياً, هو في إجازة إداريّة |
| Kensington'da idari asistanlık yapıyormuş. | Open Subtitles | إنّها مُساعدة إداريّة في (كنسينغتون). |