| Yani Alexander Vogel cinayeti hakkında hiçbir şey bilmiyor musun? | Open Subtitles | إذاً أنت لا تعلم أي شيئ حول جريمة قتل الكسندر فوغيل؟ |
| Yani açmanızın bir mahzuru yok. | Open Subtitles | مع مفاتيح سيارتي إذاً أنت لا تمانع فتحها؟ |
| Yani yalan söylüyorsa konuşamayacağımı mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | إذاً أنت لا تظن أنني قادرة على إخباره بأنه يكذب |
| Yani yan etkileri bilmiyor musunuz? | Open Subtitles | إذاً أنت لا تَعْرفُ شيئاً عن الآثار الجانبية؟ |
| O zaman bize başka seçenek bırakmadınız. | Open Subtitles | إذاً أنت لا تتركين لنا خياراً سوى الهجوم وخرق دفاعاتك |
| O zaman kaybedecek çok az şeyim olduğunun farkında değilsin. | Open Subtitles | حسناً , إذاً أنت لا تدرك كم هو قليل ما لدي لأخسرة |
| Yani işi doğru yapacağıma inanmıyorsunuz. Biliyordum. | Open Subtitles | إذاً أنت لا تثق بي في جعل العمل يسير صحيحاً، كنت أعلم ذلك |
| Yani, insanlar kötülüğü amaçlamazlar? | Open Subtitles | إذاً أنت لا تعتقدين أن الناس يقصدون فعل الشر؟ |
| Bir saniye. Komaya girmiyor ya da ölmüyorsun Yani. | Open Subtitles | لحظة، إذاً أنت لا تتعرّض للصدمة مثلاً أو تموت وما شابه؟ |
| Kızının kaçırıldığına inanmıyor musun Yani? | Open Subtitles | لا، الخامسة في مركز التأهيل. إذاً أنت لا تصدق أن ابنتك مخطوفة؟ |
| Yani Paul ile ayrıldım diye kötü yaptığı mı | Open Subtitles | إذاً أنت لا تعتقدين بأنني فعلت الشيء الخاطيء |
| Yani sen asla şaşırmaz veya hiçbir şeyden emin olmazsın. | Open Subtitles | إذاً أنت لا تكون متفاجئاً أو متأكداً بشأن أي شيء، هاه؟ |
| Yani, Mutlu'nun oğluyla falan değildin. | Open Subtitles | إذاً أنت لا ترين ابناً سعيداً أو أي شخص آخر؟ |
| Yani geleceği düşünmüyor musun? | Open Subtitles | إذاً , أنت لا تفكر بشأن المستقبل |
| - Yani, hiç bu evden çıkmıyor musun? | Open Subtitles | إذاً أنت لا تغادر هذا المنزل أبداً؟ |
| Pekala, Yani onlara salak demiyorsun? | Open Subtitles | أحقاً؟ ، إذاً أنت لا تقصد بأنهما غبيين؟ |
| Yani çatalımı saplasam bir şey hissetmeyecek misin? | Open Subtitles | إذاً أنت لا تشعر بشوكة مغروسة في فخذك؟ |
| Ne Yani onu bir daha görmeyecek misin? | Open Subtitles | إذاً, أنت لا تريد أن تراها مجدداً؟ |
| Doğru olanı yapmak istiyorsun O zaman. | Open Subtitles | أجل, إذاً أنت لا تريدُ سوى القيامَ بالفعلِ الصائب هذا رائعٌ |
| O zaman benim büyük maaşım olmadan benimle bir şey istemiyor musun? | Open Subtitles | إذاً... أنت لا تريدين مني شيئاً بدون مرتبي الضخم؟ |