| Yani sen hayatta kraliçeliği kazanmaktan önemli bir şey yok derken... | Open Subtitles | إذاً عندما قلتِ بأن لا شيء أهم في حياتك من الفوز |
| Yani sen hayatta kraliçeliği kazanmaktan önemli bir şey yok derken... | Open Subtitles | إذاً عندما قلتِ بأن لا شيء أهم في حياتك من الفوز |
| Anlıyorum. Yani evlendiğimizde, benim olan herşey otomatik olarak bizim olur. | Open Subtitles | إذاً عندما تزوجنا كل ما كان لي أصبح "لنا" أليس كذلك؟ |
| Yani sen 60 olduğunda o 120 olucak. | Open Subtitles | إذاً عندما يكون عمرك 60 عاماً، سيكون عمرها 120. |
| Yani seninle çocuk hakkında konuşmaya geldiğimde bana yalan söyledin. | Open Subtitles | .. إذاً عندما جئت طالباً مساعدتكِ كذبتِ عليَ |
| Yani, katmandan katmana inecek olursak eğer bir anlamda, zamanda geri gitmiş oluruz. | Open Subtitles | إذاً عندما تنزل من طبقة إلى طبقة، فإنك تنتقل في الواقع عبر الزمن إلى الوراء. |
| Yani, bunu yaparsam, oğlum yaşayacak. | Open Subtitles | إذاً عندما أقوم بهذه المهمة ، ابني سيعيش ؟ |
| Yani, evlilik için planlarınız olmadığını söylüyorsun öyle mi? | Open Subtitles | إذاً عندما يعود الأمر لك ، تقول أنه ليس لديك خططاً للزواج |
| Yani, telefon sinyali güçlü olduğu zaman anomalinin nerede olduğuyla alakalı fikrimiz olacak. | Open Subtitles | إذاً, عندما يكون هناك إشارة قوية سيكون لدينا فكرة جيدة عن مكان تواجد الهالة |
| Yani ateşe başladıklarında insanların yanında olmayacak mısın? | Open Subtitles | إذاً عندما يبدوأ إطلاق النار, لن تكون واقفاً مع الشعب؟ |
| Yani ateşe başladıklarında insanların yanında olmayacak mısın? | Open Subtitles | إذاً عندما يبدوأ إطلاق النار, لن تكون واقفاً مع الشعب؟ |
| Yani yalnızdı derken, şefi hariç yalnızdı mı diyorsunuz? | Open Subtitles | إذاً عندما تقولين أنه كان وحيداً كُنتِ تعني،أنه وحيد باستثناء طباخته. |
| Yani diyorsun ki benim Mangam, senin Mangan? | Open Subtitles | إذاً عندما قلت أنها فرقتي تقصد بأنها فرقتك ؟ |
| Yani panikleyip kaçmadan önce kızı gördüğünde, zaten ölmüştü. | Open Subtitles | إذاً عندما رأيتها من قبل و كُنت بنوبة ذعر كانت ميته |
| Yani tekrar söylüyorum o boku içmem. | Open Subtitles | إذاً عندما أخبرك مجدداً بأني لا أدخن هذا الهراء |
| Yani hayatınızda bir değişiklik yapıp bu tarz yiyip içme fikrini ele aldığınızda neleri yemeyeceğinizi düşünmeyin. | Open Subtitles | إذاً عندما تتمعّن في فكرة اتخاذ الخطوة، صوب طريقة الأكل والحياة هذه، لا تفكّر بما سوف لن تأكله، |
| Yani dolap numarasının çift sayıda böleni varsa, kapalı kalacak, tek sayıda böleni varsa da açık kalacak. | TED | إذاً عندما يحتوي رقم الخزنة على عدد زوجي من العوامل سوف تبقى مُغلقة، وعندما تحتوي على عدد فردي من العوامل، سوف تظل مفتوحة. |
| - Yani yaşadığı yeri bulduğunuzda, işi bitirebilecek gücünüz olacak mı? | Open Subtitles | هل نحن جيدات أم ماذا؟ - إذاً عندما تجدون محل إقامته - هل أنتم متأكدات بأنه لديكم القدرة الكافية للقيام بهذا؟ |
| Yani, Aoyama'dan eve geldiğinde Light'ın ismini biliyordun, ilk görüşte aşık olduğun birinin Yani... | Open Subtitles | إذاً عندما رجعت من أوياما كنتِ قد عرفتي اسم لايت-كون أجل |
| Yani, ben arabadan inince, sen de gideceksin. | Open Subtitles | إذاً عندما اخرج , اذهب انت حسناً |