| O halde ismimi imzala. Doktora değil, kaleme ihtiyacın var. | Open Subtitles | وقع باسمي إذاً لم تعد تحتاج طبيباً، بل قلم فقط |
| O halde neden bırakıp peçete almaya gitti? | Open Subtitles | حسناً ، لماذا إذاً لم يعالج هذا الأمر بدلاً من أن يتسوق المناديل؟ |
| Peki neden tüm açık denizleri balıkçılığa kapatmıyoruz? | TED | إذاً لم لا نوقف كل أنواع الصيد في أعالي البحار؟ |
| o zaman, daha baştan yemin etmesinin bir anlamı yok demektir. | Open Subtitles | إذاً لم يكن يتوجب عليه ان يقوم بالقسم في بادئ الأمر |
| o zaman neden bir dizi devlet suikastları saçmalığından bahsediyorsun? | Open Subtitles | إذاً لم لا تبدأ بالكلام عن الهراء حول الإغتيالات الحكومية؟ |
| - Yani bir şey bulamadın, öyle mi? Sadece çalıların altında bu değersiz kolyeyi buldum. | Open Subtitles | إذاً لم تجد شيئاً - فقط هذه، التقطتها من تحت الشجيرات - |
| Yani... hiç dolu değil miydi? | Open Subtitles | إذاً , لم يكن محشوّاً منذ البداية ؟ |
| Her zaman yapıyorum zaten bu gece niye değişiklik olsun? | Open Subtitles | أنا أفعلها طوال الوقت, إذاً لم ستكون الليلة شيء مختلف؟ |
| Demek o kalın kafalı Bay Wilkes'i hâlâ aklından çıkaramadın. | Open Subtitles | أنتِ إذاً لم تنزعي السيد ويلكس الصعب المراس من ذهنك بعد ؟ |
| Elizabeth Loftus: Ben Elizabeth Loftus, ve denemeye değer dediniz, Öyleyse neden denemeyelim, deneyi yapıp sonuçlarını ölçmeyelim? | TED | اليزابيث لوفتوس: أنا اليزابيث لوفتوس وأنت قلت أنه يستحق التجربة، إذاً لم لا نجرب الأمر ونقوم بتجارب ونقيس الأشياء؟ |
| O halde fazla zamanın yok. | Open Subtitles | حسنا , إذاً , لم يعد لدينا الكثير من الوقت |
| O halde kazadan bir saat sonra eczaneden niye ilk-yardım malzemesi alıyordun? | Open Subtitles | إذاً لم كنت تشتري عدة الإسعافات الأوليّة من الصيدليّة بعد ساعةٍ من الحادثة ؟ |
| O halde teste katılarak hiçbir şey kaybetmemişler. | Open Subtitles | إذاً لم يخسروا أيّ شيء من كونهم جزءاً من التجربة. |
| Peki neden orada olduklarını ve bizim görünmediğimizi söylüyorlar? | Open Subtitles | إذاً لم يقولون أنهم كانوا هنا ونحن لم نظهر |
| Peki neden silah dışında başka bir şey kullanmıyorlar? | Open Subtitles | هؤلاء الاشخاص لايبحثون عن القتل ولكنهم يبحثون على بث الذعر نعم، حسناً، إذاً لم لا يستعملون شيئ أخر بخلاف البنادق |
| o zaman ikiniz çocukları okula hazırlarken bana yardım etseniz? | Open Subtitles | إذاً لم لا يساعدني الاربعة أزواج في تجهيز الاطفال للمدرسة؟ |
| o zaman mali usulsüzlüklerle ilgili hiçbir fikriniz yok muydu? | Open Subtitles | إذاً لم تكن ذو فكرة أنها عدم انضباط مالي ؟ |
| o zaman neden klüpte yapmak konusunda bu kadar gerginsin? | Open Subtitles | حقاً ؟ إذاً لم أنت متوترة بشأن فعل هذا بناديكِ ؟ |
| Evet, o zaman neden gitmeme izin vermiyorsun? | Open Subtitles | حسناً إذاً , لم لا تدعني أتوقف عن إزعاجكَ ؟ |
| - Zevkli oldu; onu anlatabilirim. - Yani babanı görmeye gitmedin. | Open Subtitles | والتي كانت شيئاً عظيماً، دعيني أخبرك - إذاً لم تذهب لرؤية أبيك - |
| Yani hiç bilmiyordun. | Open Subtitles | إذاً لم تكوني على علم مطلقاً ؟ |
| Madem bilmiyordun, niye gönderdin? | Open Subtitles | لو لم تعلمي بأمرنا, إذاً لم أرسلتها إلى المكسيك؟ |
| Demek sadece zanlı değildi. Öldürmüştü. Suçluydu. | Open Subtitles | إذاً لم يكن متهماً وحسب بل قتله , كان مذنباً |
| Madem beni üzmek istemiyorsun Öyleyse neden o kadar yüksek sesle salata yiyorsun? | Open Subtitles | إذا لم تكوني تريدين أزعاجي، إذاً لم تمضغي السلطة بصوت عالي؟ |
| Yani hiçbir zaman tamir edilmedi öyle mi? - Hayır. | Open Subtitles | إذاً لم يتم إصلاحها قط |